Ekrem İmamoğlu – Kocaeli Kent https://kocaelikent.com Hayal Defterim Tue, 02 Apr 2024 21:55:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://kocaelikent.com/wp-content/uploads/2020/06/cropped-küçük-logo-KK-32x32.jpg Ekrem İmamoğlu – Kocaeli Kent https://kocaelikent.com 32 32 Bilgin: “Kocaeli adına üzüntülüyüm” https://kocaelikent.com/bilgin-kocaeli-adina-uzuntuluyum/ Tue, 02 Apr 2024 21:55:09 +0000 https://kocaelikent.com/?p=163723 Bilgin: “Kocaeli adına üzüntülüyüm”

CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Atasoy Bilgin, yapılan yerel seçimler sonrası ilk açıklamasında sitem ve teşekkürlerini paylaştı- kocaelikent

İşte Atasoy Bilgin’in açıklaması:

“Sevgili hemşehrilerim, Cumhuriyet’e demokrasiye sahip çıkarak tüm Türkiye’de yarattığınız değişim rüzgârına destek verdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Elbette Türkiye’deki CHP’ye güvenerek kentlerini sosyal demokrat belediyeciliğe teslim edilmesine ne kadar sevinçli isem şehrimiz adına o kadar üzüntülüyüm.

Elbette üç belediyemizi kazanmanın sevincini yaşıyor, Belediye Başkanı arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Başaracaklarına inancım tamdır ve desteğimiz sürecektir.

Ancak bir büyük siyasetçimizin dediği gibi “Her şey neticesi ile ölçülür” ve biz tüm Türkiye’nin kırmızıya büründüğü; Adıyaman’ın, Kastamonu’nun, Konya’nın 6 ilçesinin bile kazanıldığı bir dönemde üç belediyeyi kazanmış olmakla övünemeyiz, yetinemeyiz.

Muhtelif sebepleri olmakla birlikte hepimiz, örgütümüz, gelmiş geçmiş siyasetin tüm aktörleri istenen sonuçları elde edememiştir.

Bu sonuçlardan az ya da çok hissesi oranda hepimiz sorumluyuz ve biz kendimize düşen sorumluluğun farkındayız.

Kazanmak birçok şeyi doğru yapmak, birçok faktörün bir araya geldiği rüzgârın etkisidir. Siz ne kadar iyi teknede olursanız olun yelkeninizi açmadıysanız, açamamışsanız gidebileceğiniz yol da olamıyor maalesef.

Kazanmak için hazırlıklı olmak kadar kazanmaya inanmak, birlik bütünlük içinde olmak, omuz omuza çalışmak, çok çalışmak gerekir.

Şikâyet etmeden, kendine uygun şart aramadan, mevcut şartlarda başarı arayan buna inanan biri olarak bu çalışma olanaklarını yaratabildiğimizi ne yazık ki söyleyemem.

Parti içi değişimin kabulündeki sancılar, adaylık sürecine, kabulüne olan direnç elbette sonuca etki eden ana faktörlerden biri olmakla birlikte, adayımız olmayan ilçelerimiz, son anda sancılı adaylaştıran ilçelerimizin de sonuca olumsuz katkıları olmuştur. Bu konuları tüm örgütümüzle beraber kendi içimizde değerlendirmeyi uygun bulurum.

Her zaman olduğu gibi vatandaşımızın ferasetine güvenmek gerektiğini de bu seçim sonuçları göstermiştir.

Her şeyin bir zamanı vardır, değişim zamanı geldiğinde siz hazırsanız toplum bunu görüyor ve gerekli desteği veriyor.

Körfez ilçesinde seçim süreci halen devam ediyor. İl Seçim Kurulu’na itiraz edeceğiz. Sürecin takipçisi olacağız. Körfez Belediyesi’ni de kazanan belediyelerimize eklemek için, haksızlığa izin vermemek ve tek bir oya sahip çıkmak için verilen mücadeleyi sonuna kadar destekleyerek adayımız Tayfun Balıkçı’nın yanında olacağım.

Kısa zaman içinde elde ettiğimiz bu sonuç, gelecek açısından hepimize umut olmuştur. Kocaeli kazanılamaz algısını yıkmıştır. Biz Kocaeli örgütü ve tüm siyaset aktörleri olarak sonuçları, verdiği mesajı değerlendirerek şehrimizi hak ettiği sosyal demokrat belediyecilik hizmetleri ile buluşturmak için bugünden yola çıkacak, mutlaka Büyükşehir’i geri alacağız.

Bu inançla örgütlenecek bu inançla çalışacak partimizi iktidara taşıyacak ve Kocaeli’yi de sosyal demokrat belediyeler halkasına ekleyeceğiz.

Son olarak tüm parti örgütüne emekçilerine, gönüllülerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bir özel teşekkür de bize en başından bu şansı veren Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel ve son güne kadar ekibiyle birlikte bize destek veren Sayın Ekrem İmamoğlu ve ekibinedir. Sayın İmamoğlu ve ekibi Kocaeli’ye özel ilgi göstermiş, şehrimizdeki birçok siyaset aktöründen daha fazla inanmış ve destek vermiştir. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.”

]]>
Azmi Karamahmutoğlu= Zafer Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı https://kocaelikent.com/azmi-karamahmutoglu-zafer-partisi-istanbul-buyuksehir-belediye-baskan-adayi/ Sat, 13 Jan 2024 19:22:02 +0000 https://kocaelikent.com/?p=150323 Azmi Karamahmutoğlu= Zafer Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı

Zafer Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Azmi Karamahmutoğlu, 31 Mart Yerel Seçimleri İstanbul yarışına hazırlık konuşmasında şu ifadelere yer verdi:- kocaelikent

Azmi Karamahmutoğlu: Buradaki toplantımız mahalli idareler seçimleriyken yerelde kalamayıp bir metropol olan İstanbul, ulusal siyasetten de soyutlanamadı. Bugünkü yerel programları etkiledi. Pençe Kilit Harekat bölgesinde dün 9 yiğit evladımızı şehit verdik. Bir ayı doldurmadan önce 12 yiğit evladımızı daha şehit vermiştik. Bunları böylece söyleyip geçmek istemedim çünkü bu delikanlılar birer sayıdan ibaret değildir. Bunlar birer hayattır, evlattır, ailedir, vatandır. Dün şehit olan askerlerimizden Kemal Batur, Serkan Sayın, Müslüm Özdemir, Emrullah Gülmez, Gökhan Delen, Hakan Gün, Ahmet Köroğlu, Murat Atar, Muahmmed Tunahan Evcin’in şehadetinin saygıyla eğiliyorum. Vermiş oldukları canların bedeli olan davanın devam edeceğini yani vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün devamı için aynı mücadelenin sözünü vererek huzur içinde uyumalarını niyaz ediyorum. Ailelerine yüksek sabırlar diliyorum.

31 Mart günü gerçekleşecek olan yerel seçimler İBB yerelinde seçmenin iki denenmiş politik ekolü arasına sıkıştırılarak bu iki siyasal akımdan, yönetimden birini tercih etmesi şeklinde önümüze getirildi. Bu alışkanlık malumunuz Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimlerde başlamış olan çoğunlukçu, toptancı bir yaklaşıma dönüşmüş vaziyette. Günümüz modern demokrasilerin reddettiği arızalı bulduğu bir yaklaşımdır çoğunlukçu demokrasi yaklaşımı. Bu anlayışa itiraz ettiğimiz için modern demokrasinin ideal kıldığı çoğulcu demokrasiden yana olduğumuz için İstanbul seçmeni karşısına birbirinin aynısı olan, zıt görünseler de son 20 yıl içerisinde, 30 yıl içerisinde, AKP adıyla 2004’ten alırsak son 20 yıl fakat Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği olarak ele alırsak son 30 yıl içerisinde birbirinin halef selefi olan bu iki belediyecilik anlayışının karşısın biz İstanbulluların karşısına üçüncü yeni, güçlü bir seçenek olarak çıkmaya karar verdik.

3 imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un korunması gereken toplumsal yapısı, dokusu ve kültürü korunmak bir yana adeta linç edilmiştir. Özellikle AKP belediyeciliği döneminde linç edilmiş ve başlayan mülteci ve kaçaklar eliyle kentin nüfus yapısı, demografik yapısı bozularak 4 milyon yani bir Baltık cumhuriyeti büyüklüğünde bir nüfus kentimize yerleştirilmiş ve bu 4 milyon kaçak ve göçmen marifetiyle kentin sosyal dokusu, yapısı, kültürel dokusu bozulmuş, 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bir kentin varisi olarak değil de adeta bir kabile devletinin kasabası görünümüne bürünmüştür. Kaçaklar, mülteciler istikrarlı bir şekilde gelemeye devam ediyor. Gelmiş olanlar da istikrarlı bir şekilde devam ediyorlar. Bu istikrarın temeli var. Seçimlerin genel karakteristiğidir, seçmen istikrardan yana oy kullanır. Macera aramaz. Çoğunlukla oyunu istikrardan yana kullanırken sükunet ve sakinlik ister. Değişiklikten çekinir, ürker. O yüzdendir 2004 yılından itibaren AKP belediye yönetimini ele aldığında bunu 2019 yılına kadar sürdürebilmiştir. Kentin hiçbir sorununa çözüm getiremediği halde otopark kaynaklı trafik sorununa çözüm getiremediği halde İstanbul ahalisi istikrardan yana oy kullanmıştır. İstanbul ahalisinin girmiş olduğu plajlar, örneğin Ataköy plajı misalinde olduğu gibi plajın kumsallarında beton perdeler gerilmiş, devasa gökdelenler yükseltilmiş ve plaj İstanbullulardan çalışmış olduğu halde yine de İstanbul halkı istikrardan yana oy kullanmaya devam etmiştir. İBB’nin sizlerin ödemiş olduğu atık su vergilerinden toplanan kuruşlarla, çöp vergilerinden toplanan kuruşlarla, emeklinin bütün birikimiyle sahip olduğu emlaktan toplanan kuruşlarla oluşan devasa 18 milyar dolarlık İBB bütçesi yağmalatılmıştır. 15 yıl boyunca AKP belediyeciliğinde bu yağmalatılmış ve bütçe eksiye götürülmüştür. Takip eden Ekrem İmamoğlu belediyeciliğinde ise 18 milyar doların hesabı verilirken bir emekli öğretmenin kendi bütçesi ile kurabileceği kreş ve anaokulları önümüze gelmiş, 100 küsür anaokulu ve kreş açtık diye bütçenin nerelere harcandığına dair önümüze muhasebe olmuştur. Ekrem İmamoğlu belediyeciliği iş üretememiş. Çözüm getiremediği sorunlarda ve hizmetlerde bahaneyi merkezi hükümete ve Bakanlıklara atmıştır. Aynı İmamoğlu sistem, rejim değişmediği halde yine bir 5 yıl daha istikrar sürsün diye yönetime talip oluyor. Yine o aciz, kudretsiz belediyeciliğini sürdürebilsin diye. Hava kararınca kentin sokaklarında gezemeyen insanlarımız, karanlıkla beraber evlerine çekilebilsinler diye İmamoğlu belediyeciliği bizden bir 5 yıl daha istemektedir.

Yüreğimiz ağzımızda beklediğimiz İstanbul depremine dönük hiçbir önlem alınmadığı halde aciz bekleyişimizle beraber Ekrem İmamoğlu belediyeciliği İstanbul halkından pişkince süre isteyebilmektedir.

İstikrara itiraz eden biz Zafer Partililer ne vaat ediyoruz? Zafer Partisi olarak size istikrar vaat etmiyoruz. Size yenilik, köklü değişim vaat ediyoruz. Zafer Partisi olarak yetkisiz, eli kolu bağlı, aciz ve kudretsiz bir belediyecilik sözü vermiyoruz. Tam aksine söz sahibi olan, kudretli, sözünü dinleten yerelde de genelde de, Ankara’da da, Bakanlıklarda da, Hükümet nezdinde de Cumhurbaşkanlığı makamında da sözünü dinleten güçlü bir belediyecilik vaat ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı sıfatıyla atamış olduğu kurumsal bir memur tarafından silik, sönük bir belediyecilik vaat etmiyoruz. İkinci seçenek önünüze bunu getirecek. Kurumsal bir memurun silik, sönük yönetimi ne yapacağına dair gözü ve kulağı Ankara’da saraya dönük olarak bekleyen bir memur tarafından yönetilmeyi dünyanın sayılı metropollerinden olan İstanbul kenti asla hak etmiyor. Lütfen kıymetinizi, değerinizi, öneminizi bilip sandıkta buna göre karar verelim.

Kent içi yaşam kalitenizi yükselteceğiz. Vergilerimizle inşa edilmiş İstanbul’daki altyapı yatırımlarından kentsel hizmet olanaklarına ve ulaşımdan yararlanmaya kadar İstanbul halkının ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının değerlerinden yani biz vergilerimizle az önce kuruş kuruş nasıl toplandığını söylediğim vergilerimizle inşa ettiğimiz bu hizmetlerin bu altyapı imkanlarının meydana gelmesinde hiçbir katkısı bulunmamış olanlardan farklı olacaktır. Mülteciler ve sığınmacılar İstanbul kentinin hiçbir altyapısında, üstyapısında hizmet imkanlarında, kamusal alanlarında hiçbir katkısı olamadan bizler gibi eşit oranda, eşit maliyetle yararlanmaktadır. Bu, adaletsizliktir. Bu, yönetimde adaletsizliktir. Bunu gidermek için yönetime talibiz. Bu adaletsizliği gidereceğiz. Bu nasıl giderilir? Anlattığım, önerdiği yeni bir uygulama değil. Bu uygulama hali hazırda küçük bir alan için turistlere var. Turistler ören yerlerine, müzelere bilet alıp girerken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından daha yüksek bir ücret öderler. Daha pahalı alırlar o biletleri. Bunun uygulaması vardır. Yeni bir şey söylüyor değilim. Sadece Türkiye’ye ve İstanbul’a kaçak göçmen, mülteci olarak gelmeyi cazip olmaktan çıkarmamız hatta caydırıcı hale gelmemiz için bunları yapmayı teklif ediyorum. 4 milyon mülteci sorununu da tersine çevirmek İstanbul’a doğru olan akını tersine göçe çevirmek için bunları öneriyorum.

Mültecilere, kaçaklara verilen sosyal yardımlar kesilecek. Bu sosyal yardımlar yokluk içerisinde olan bir halkın toplanan vergileri ile ödeniyor. Vergilerimizden oluşan belediye bütçesini ziyan ettirmeyeceğiz. Yasal hakkı olmadığı halde iş yeri açabilmiş olan kaçaklara ve sığınmacılara iş yeri açma ruhsatı vermeyeceğiz. Verilmiş olanları yeniden gözden geçireceğiz. Halka açık tesislerden sahil, plaj, park, bahçe gibi Türk halkının konforlu bir şekilde yararlanması gereken bu tesislerden yararlanmasını sağlayacağız ve mültecilerin Türk halkının bu konforuna engel olmasına izin vermeyeceğiz. Anadolu ve Avrupa yakası sahillerinde İstanbul halkı dolaşırken, çocukları ile otururken ne cinsel ne fiziki ne sözlü hiçbir tacize maruz kalmayacaktır. Bunun yolu yöntemi her ne ise Zafer Partisi belediyeciliği adına İstanbul halkına söz veriyorum.

Hormonlu bir şekilde artan İstanbul nüfusunu sağlıklı bir şekilde seyreltebilmek için evvela kaçak ve göçmenlerden başlayabilmek için bir hanede, evde çok sayıda mülteci nüfusunun kalmasına izin vermeyeceğiz. İkametgah usulünde sınırlamalar getireceğiz. Alacağımız sosyal, maddi ve fiziki önlemlerle güçlü, kudretli kent yönetiminde söz sahibi olan sözünü dinleten bir belediyecilik anlayışıyla eski güzel günlerde olduğu gibi çocuklarımız, gençlerimiz İstanbul’un sokak ve caddelerinde gündüz yahut gece saati, hava karardığında ya da şafak söktüğünde gezip dolaşabilecek. Zafer Partisi belediyeciliğinde genç kızlarımız hava karardıktan sonra kentin caddelerinde güven içinde dolaşabilecekler. İmamoğlu belediyeciliği veya AKP belediyeciliği ile 20 yıldır İstanbul’da kaldırım kültürü yok. Bu şu demek; Türkiye’mizi yakın dönemde 4 büyük üniversitesinin yapmış olduğu ortak bir çalışmasının raporuna göre kaldırımların sürekliliği, güvenliği ve konforu gibi kriterlerin ele alındığı yürünebilirlik endekslerinde İstanbul en yüksek puanın 5 olduğu bu endekste 2 puanın altında. Listenin en dibinde olmayı İstanbul hangi ülkelerle paylaşıyor? 5 ülke ile paylaşıyor. Hindistan’dan Mumbai. Kenya’dan Nairobi. Mısır’dan Kahire ve Abu Dabi. İstikrar adına oy kullanacak olan İstanbullu seçmen bu kentlerle aynı kaderi paylaşmak üzere oy kullanacaktır. Bu endeksin en üstünde olan iller; Oslo, Londra, Zürih, Amsterdam, Kopenhag, Münih, Berlin, Paris. İste, Zafer Partisi bu ilk 10’da olmayı, aynı refah düzeyinde, kalitede yaşamayı vaat ediyor.

]]>
Metehan Küpçü’den Doğan Aydal’a: ‘Yav sanane!’ https://kocaelikent.com/metehan-kupcuden-dogan-aydala-yav-sanane/ Fri, 12 Jan 2024 18:28:42 +0000 https://kocaelikent.com/?p=150025 Metehan Küpçü’den Doğan Aydal’a: ‘Yav sanane!’

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan tarafından, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklanan Doğan Aydal’ın, katıldığı bir televizyon programında yapmış olduğu açıklamalara Büyük Birlik Partisi (BBP) Kocaeli İl Koordinatörü Metehan Küpçü ‘sana ne?’ diyerek sert bir gönderme yaptı- kocaelikent

Kısa bir süre önce, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan tarafından, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ismi açıklanan Doğan Aydal, önceki akşam Halk TV’de yayınlanan bir programda söylediği sözler krize neden oldu.

MHP İl Başkanı Murat Demirbaş’ın yaptığı sert açıklamaların üzerine sosyal medya hesabından video paylaşan Büyük Birlik Partisi Kocaeli İl Koordinatörü Metehan Küpçü, Doğan Aydal’a seslenerek, “Yav sanane… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayından sana ne? Sen niye başka işlere burnunu sokuyorsun ki” dedi.

Küpçü açıklamasının devamında, “Kimler kimlerle beraber… Yeniden Refah Partisinin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, DEM Partisinin de koalisyonda olduğu, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’na çok üzülmüş olsa gerek ki, onunla alakalı eli kolu bağlıymış, hizmet edemiyormuş, yine de bizim dediğimiz kadar bir insan değilmiş! İyi bir insanmış…

SANANE!

Yav sanane… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayından sana ne? Senin işin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı değil mi? Senin işin Kocaeli’ye hizmet etmek değil mi?

SEN NİYE BAŞKA İŞLERE BURNUNU SOKUYORSUN!

Sen bunlarla ilgilensene… Sen niye başka işlere burnunu sokuyorsun ki… Ama Allah’ın izni ve kuvvetiyle yüce Türk milletinin hafızası bunu hiçbir zaman silmeyecektir. Bunu unutmayacaktır. Cumhur ittifakımız inşallah Kocaeli Büyükşehir Belediye başkanlığında tarihi bir farkla tekrardan sancağını göndere çekecektir” dedi.

]]>
Kılıçdaroğlu: “Kocaeli’yi de Alacağız” https://kocaelikent.com/kilicdaroglu-kocaeliyi-de-alacagiz/ Sun, 15 Oct 2023 18:23:22 +0000 https://kocaelikent.com/?p=134434 Kılıçdaroğlu: “Kocaeli’yi de Alacağız”

Kurultay sonrası değişecek olan tüzüğe dikkat çeken ve yerel yöneticilere seçimde izleyecekleri yolu hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “AK Partililerin reklam çektiği yerler hep CHP’li belediyeler. Balıkesir, Manisa, Bursa, Denizli’yi, Kocaeli’yi alacağız. Gerçekten güzel şeyler yapacağız” dedi- kocaelikent

Bülent Sarı - Kocaeli İl Başkanı
Bülent Sarı – Kocaeli İl Başkanı

 

Yerel Yönetimler Marmara Bölge Çalıştayını ilimizde programlayan CHP Genel Merkez temsilcileri ve belediye başkanları, Kartepe Dedeman Otel’de bir araya geldi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı programda MYK üyeleri, milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları, il başkanları hazır bulundu. Program, saygı duruşu ile başlarken ardından İstiklal Marşı’nı okundu. Programda ilk konuşan Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı’nın ardından Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, konuştu. Akabinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, örgütüne seslendi.

“MARMARA BÖLGESİ EKSİKSİZ KATILDI”

Kocaeli İl başkanı Bülent Sarı ve örgütünün organizasyonuyla düzenlenen programa; Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, MYK üyeleri, 22. Dönem Milletvekili Sefa Sirmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Bilecik İl Başkanı Ali Özdemir, Edirne İl Başkanı Samet Kahraman, Tekirdağ İl Başkanı Şenol Özgür Taşmerdivenli, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Kırklareli İl Başkanı Bora Terzi, CHP Kocaeli Milletvekilleri; Harun Özgür Yıldızlı, Nail Çiler, Muhip Kanko, Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Kırklareli Milletvekilleri; Fahri Özkan, Vecdi Gündoğdu, Tekirdağ Milletvekilleri; Nurten Yontar, İlhami Özcan Aygün, Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Edirne Milletvekilleri; Ahmet Baran Yazgan, Ediz Ün, İstanbul Milletvekilleri; Gamze Akkuş İlgezdi, Oğuz Kaan Salıcı, Namık Tan, İlha Kesici, Türkan Elçi, Enis Berberoğlu, Fethi Açıkel, Yüksel Mansur Kılıç, Suat Özçağdaş, Özgür Karabat, Ali Gökçek, Engin Altay, Turan Taşkın Özer, Erdoğan Toprak, Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Balıkesir, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova, Bursa, İstanbul, Edirne, Bilecik ilçe belediye başkanları, il ve ilçe örgütleri katıldı.

CHP Yerel Yönetimler Marmara Bölge Çalıştayı - Kocaeli katılımcıları
CHP Yerel Yönetimler Marmara Bölge Çalıştayı – Kocaeli katılımcıları

Sarı: “BÜYÜKŞEHİR YOKSA BAŞARI DA YOK!”

Bülent Sarı, “2019 yerel seçimlerinde 11 büyükşehirde elde etiğimiz başarıyı, 2024 yılında üzerine koyarak artıracağımıza inancımız tamdır. Bizim için Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin olmadığı bir başarı kabul edilemez. Çünkü Kocaeli; emeğin, üretimin, tarım ve turizmin kentidir. Kocaeli sanayinin başkentidir. 19 yıldır bu kenti mevut iktidar yönetmektedir. Maalesef ki Kocaeli, ileri gideceğine geriye gitmiştir. Kocaeli hala sosyal demokrat belediyeciliğin eserlerinden faydalanmaktadır. 2024 yılında en büyük başarıyı yakalayacağımızın en büyük yerlerden birinin Kocaeli olacağının altını çiziyorum. Kocaeli tıpkı o günlerdeki gibi Türkiye’nin en üst sıralarına taşımak için ve CHP bayrağını tekrar göndere çekeceğimizi bir kez daha ifade ediyor çalıştayımızın hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

İzmit Belediye Başkanı toplantıya Fatma Kaplan Hürriyet kurmaylarıla katıldı
İzmit Belediye Başkanı toplantıya Fatma Kaplan Hürriyet kurmaylarıla katıldı

“FOTOĞRAFLARI ÇEKİYORUZ”

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “İlkini 30 Eylül’de Şanlıurfa’da gerçekleştirdiğimiz Güneydoğu Çalıştayı 16 ilin katılımıyla gerçekleşmişti. Bu günde Marmara illerimizdeki il ilçe başkanları, kadın kolları, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımızla gerçekleştiriyoruz. Yerel seçimlere yönelik çalışmalarımızı zaman kaybetmeden devam ediyoruz. Tüm belediyelerin fotoğrafını çekiyoruz. Belediyelerin hizmetlerine karşılık vatandaşlarımızın da teveccühün yüksek olduğunu görüyoruz. Değerli örgütümüze vatandaşlarımız adına teşekkür ediyorum. CHP, kazanma oranı yüksek olduğu büyükşehir il, ilçe, belde belediyelerine yönelik analiz ve hedefleme çalışmalarımız sürüyor” dedi.

“PROJE HAVUZU OLUŞTURDUK”

Akın, “Kongre süreci devam ederken yerel yönetimler olarak hiçbir zaman kaybetmeden bu bölgeler özel çalışmalar yapıyoruz. Her bölgeye özel stratejiler yapıyoruz. Belediyelerimiz here kesime hitap eden projeler yaptı. Hali hazırda uygulanan ve vatandaş memnun kaldığı örnek projelerden tüm belediyelerin yararlanmaları için bir proje havuzu oluşturduk. Konusunda uzman akademik kadrolardan oluşan sosyal demokrat belediyeciliği takip eden bir heyet ile yerel yönetimler strateji belgesini de tamamlamak üzereyiz” diye konuştu.

Sefa Sirmen ve Mustafa Sarıgül hasret giderdiler
Sefa Sirmen ve Mustafa Sarıgül hasret giderdiler

“BELEDİYECİLİK CHP’NİN İŞİ”

Önce insan diye halkçı, hesap evren, şeffaf, liyakatle yerel yönetimlerde CHP modeliyle önümüzdeki süreçte çok daha fazla vatandaşımızı, CHP’li belediyelerle buluşturacağız. Sayın Genel Başkanımız her zaman söylediğiniz gibi belediyeciliğimizle halkımızın derdine derman olacağız. Vatandaşlarımızın en çok yaşamak istediği kentler, CHP’li belediyelerin yönettiği kentlerdir. Çağdaş anlamda belediyeciliği başlatan CHP’li belediyelerdir. Sadece yol yapmak, fatura tahsil etmekten çıkarıp önce insan anlayışını egemen kılan CHP’li belediyelerdir. Belediyecilik CHP’nin işidir. Bizim belediyelerimizde sosyal belediyecilik anlayışıyla hizmetler ve şeffaflık öne çıkıyor. Saray belediyeciliğinde temelinde ise rant devşirmesi vardır vatandaşa tasarruf edip porsiyonları küçültün derken saraya belediyeciliğinde israf vardır.

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu yanyana oturdu
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu yanyana oturdu

“SARAY BELEDİYELERİNDE HESAP VERMEK YOK”

Sözlerini sürdüren Akın, “CHP’li belediyelerde ihaleler herkese açık şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Saray belediyeciliğinde ihaleler kapalı kapılar arkasında kamuoyundan saklanarak yapılır. Saray belediyeciliğinde halka hesap vermek yoktur, saraya hesap vermek vardır. Kefen ihalesinde bile usulsüzlük yapan belediyecilikte ihtiyaç sahibi vatandaşa destek olmak yok yandaşlarına iş vermek vardır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği belediyeler CHP’li belediyelerdir. İlklerin belediyeciliğini CHP’li belediyeler yapmıştır. Hep birlikte çok daha fazla çalışıp inşallah birlikte başaracağız. Yerel yönetimlerde belediye sayısını çok daha fazla artıracağız. Belediyeleri ele geçirmek için değil elden geçirmek için geliyoruz. Kimsesizlerin kimsesi, mağdurun yanında olmak için uzaklaştırmak için değil birleştirmek için geliyoruz” dedi.

KILIÇDAROĞLU: “SINIRLAR ÇİĞNENDİ”

Bugün İstiklal Marşı’nı okuyabiliyorsak bir çift mavi göz sayesindedir. Bizler hangi pozisyonda olursak olalım aynı çaba göstermek zorundayız. Peki bugüne bakalım. O günün Türkiye’sinde sınırlarımıza her türlü güvenlik önlemi alınırken bugün nasıl oluyor da sınırlarımız yolgeçen hanına dönüyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti, bir sığınmacı deposuna döndü. Sınırda yazan sınır namustur sözünün gereğini yerine getiriyor musunuz? Eğer gereği yerine getirilmiyorsa halka gidip o gerçeklerin yerine getirilmesi için çaba harcamamız gerekiyor. CHP’ye düşen görevlerin biri de budur. 2020 yılında Suriyelilere 40 milyar dolar harcandı. Bugün ise herhalde 100 milyar doları aşmıştır. Yüklendiğimiz görevin sorumluluğunu çok iyi bilmek zorundayız.

“SORUMLULUKLARINIZI HATIRLATIYORUM”

30-35 yıldır teröre karşı mücadele eden bizim silahlı kuvvetlerimizdir. Yabancı askerin bizim ülkemizde ne işi var? Eğer Cumhuriyet Halk Partililer olarak bunu tüm Türkiye’ye anlatmazsanız sorumluluğunuzu yerine getirmemiş olursunuz. Başka bir sorunumuz daha var. Uyuşturucu bataklığı. Adana’da çocukları uyuşturucu bataklığında olan çocukların aileleri ile bir toplantı yaptım. 81 ilimiz var 81 ilin ortak sorunudur bu. Uyuşturucu bir milli güvenlik sorunudur. Herkesin yaşam alanına saygılıyız. Ama demokrasi yoksa baskı vardır. Bunları anlatmamın nedeni ne kadar büyük bir sorumluluğumuzun olduğunu sizlere hatırlatmak istememdir.

“KOCAELİ’Yİ ALACAĞIZ”

Yasama organı yani TBMM, yürütme organının tahakkümü altındaysa yürütme organının talimatıyla görev yapıyorsa o zaman yasama organı bağımsız olarak görevini yapmıyordur. Bizim belediyelerimiz olduğu yerde hiçbir çocuk yatağa aç girmez. Bizim belediyelerimiz bana oy verdi, vermedi diye insanlar ayrıştırılamaz. Emekliyi bütçeye yük olarak görüyorlar. Haklarını teslim etmiyorlar. Oysa o emekliler bugün Türkiye’nin geldiği noktada büyük emekler sarf etmiştir. Bunun en güzel örneği de Kocaeli’dir. Bir işçi kentidir Kocaeli. Böyle bir tablo var. AK Partililerin reklam çektiği yerler hep CHP’li belediyeler. Balıkesir, Manisa, Bursa, Denizli’yi, Kocaeli’yi alacağız. Gerçekten güzel şeyler yapacağız.

“YARGI SİSTEMİ ÇÖKTÜ”

Acı bir olay daha var. Yargı sisteminin çökmesi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin bu kadar çöktüğünü çürüdüğünü görüyoruz. Bunu defalarca dile getirdim. Ama sonuçta biz bir siyasetçiyiz. İstanbul’da görevli bir savcı yargıdaki çürümeyi HSYK’ya örneklerle anlatıyor. Uyuşturucu barolarının cezaevlerinden nasıl çıkarıldığını, nasıl rüşvetler alındığını dilekçeyle anlatıyor. Adalet devletin temelidir. Adaletin olmadığı bir yerde neyi yapacaksınız? Düşüncesini ifade etti diye insanları hapse atacaksınız, uyuşturucu baronlarını serbest bırakacaksınız. Devlette çürüme var bunu çözmemiz lazım.

“21 YILDA NEYİ ÇÖZDÜLER?”

21 yılda Türkiye’nin hangi sorunu çözüldü? Bu sorunun cevabını almak zorundayız. Kiracıyla ev sahibinin arasındaki kavganın sorunu kim, herhalde biz değiliz! Okul sütü akıl küpü diye bir proje vardı sütü kaldırdılar. Çocukların beslenme haklarını ellerinden aldılar. Partimiz 100 yıllık bir parti. Partide yenilenmeyi sağlayan hukuki metne tüzük diyoruz. Kurultaydan hemen sonra tüzük kurultayı yapacağız. CHP’nin aksayan bütün yönlerini mümkün olduğu kadar çözeceğiz. Bir çalışma yapıp il başkanları, ilçe başkanları, milletvekilleri ile STK’lar ve başka ülkelerdeki uygulamalardan örnek alarak sorunu çözeceğiz. Bir cinsiyet kotasını getireceğiz Yüzde 50 kadın, yüzde 50 erkek olacak ve fermuar sistemini getireceğiz. İnşallah kurultay bunu kabul eder.

“ÇALIŞMAYAN İL YÖNETİMLERİ DÜŞECEK”

Milletvekilleri için 3 dönem sınırı getireceğiz. Belediye meclis üyeliği için meslek kotası getireceğiz. Danışma kurulunu 3 kez arka arkaya toplamayan il yönetimi düşecek. Kimse kusura bakmasın. Mahalle temsilciliklerinde bir kadın ve bir erkek olacak. Çünkü evlere girmemiz lazım, kadınlarla konuşmamız lazım. Dertlerini dinleyip onlara ne gibi çözümler getirdiğimizi anlatmamız lazım. Eskiden olduğu gibi güçlü, tutarlı bir genel sekreterlik olacak. Bir politika üretim merkezi gibi çalışacağız. Seçimlerde oyunu düşüren yönetim, kendiliğinden düşmüş olacak.

“DELEGELİK KALKACAK!”

“Delege sisteminden hepiniz şikayet ediyorsunuz, delege sistemini kaldıracağız. Delege sistemi çatışma yaratıyor, üyeler gelsinler seçsinler. İç denetleme sitemini getireceğiz. Düzenli aidat ödeyenler kendi belediye başkanları ve milletvekillerini seçecekler. Oyunu en fazla artıran 5 il, parti meclisinde yer alacak. Bundan sonra partiyi kim televizyonlarda tartışır hale getirirse kimse kusur bakmasın onu partiden ayıracağım.

“BABALAR GİTTİ OĞULLARI GELDİ”

Bakın AK Parti olağanüstü kurultay yaptı ve kimsenin haberi olmadı. Çünkü orada tek bir kişi var. Babalar gitti, oğulları geldi. Biz öyle bir parti değiliz. Tartışmalar elbette olacak. Tartışmalar aydınlanma işaretidir. Tartışmalar olur kürsülere çıkarız, elimizi tekrar kaldırırız, hep beraber alanlara ineriz vatandaşın sorunlarını çözmeye devam ederiz. Cumhuriyet Halk Partisi olmazsa ülkeye asla demokrasi gelmez” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasını tamamlamasının ardından il başkanları ile görüştü.

]]>
İklim değişikliği ve Su yönetimi Ülkemizin en önemli beka sorunudur https://kocaelikent.com/iklim-degisikligi-ve-su-yonetimi-ulkemizin-en-onemli-beka-sorunudur/ Wed, 08 Jan 2020 21:03:10 +0000 https://kocaelikent.com/?p=57524

İklim değişikliği ve Su yönetimi Ülkemizin en önemli beka sorunudur … Ekrem İmamoğlu, İSKİ‘nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Sempozyumu’nda konuştu. Gündem yine Kanal İstanbul oldu. ayrıntılar kent defterinde…

İklim değişikliği ve Su yönetimi Ülkemizin en önemli beka sorunudur

İstanbul Baltalimanı‘nda gerçekleştirilen sempozyumda konuşan Ekrem İmamoğlu, “Etkili bir su yönetiminin olmaması demek; baş edilemez ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarla karşı karşıya kalmak demektir. İklim değişikliği ve su yönetimi konusu, bana göre bugün ülkemizin en önemli beka sorunlarının başında geliyor. En önemlisidir belki de” dedi.

“Tam anlamıyla bir ‘varlık-yokluk’ meselesidir”

İmamoğlu, “Bu konu, kelimenin tam anlamıyla bir ‘varlık-yokluk’ meselesidir. Ancak, bu hayati önemine rağmen yeterince gündem olmadığını, yeterince hissedemediğimizi, yeterince dikkate alınmadığını da görüyoruz. Örneğin, Kanal İstanbul projesinin en az konuşulan yönlerinden birisi, tam da bu anlamda, ne yazık ki bu tamamıyla absürt projenin denizlere ve tatlı su kaynaklarına etkisidir. Zaten büyük nüfus baskısı nedeniyle ciddi risklerle karşı karşıya olan bu kadim şehrin su kaynaklarının, Kanal İstanbul projesinden nasıl etkileneceği konusunda İstanbul’da yaşayan herkesin kafasının çok net olması şarttır” ifadelerini kullandı.

“Tavrımız siyasi değil, hayatidir”

Bilim insanlarının tespitlerine atıfta bulunan Ekrem İmamoğlu; “Çok tehlikeli gelişmeler hakkında, çok ciddi uyarılarda bulunuyorlar. Bir proje, eğer bir şehrin denizi ve su kaynakları için bu kadar büyük bir risk oluşturuyorsa, artık gerisini hiç konuşmaya gerek yok zaten. Bu bile projenin ne kadar absürt olduğunu gösterir. Bizim Kanal İstanbul’la ilgili tavrımız siyasi değil, hayatidir.

“Parayla çözülebilseydi, dünyadaki çöller yemyeşil olurdu”

Konu, denizlerinizin canlılığı ve tatlı su kaynaklarınızın varlığı olduğunda, kaybettiklerinizi hiçbir şekilde geri getiremezsiniz. Bunlar parayla geri alınabilecek, satın alınabilecek ve yerine yenisi konulabilecek şeyler değildir. Parayla çözülebilseydi, dünyadaki çöller yemyeşil olurdu. Tabiatın düzenini günlük çıkarlar uğruna bozarsanız, bunun bedelini hepimiz kuşaklar boyunca ödemek zorunda kalırız. Tatlı su kaynaklarını kaybeden, denizindeki yaşama kendi eliyle son veren bir İstanbul, –düşünmek bile istemiyorum, – intihar ediyor demektir! Bu intiharı önleyecek olan, bu şehrin 16 milyon sahibinin aklıdır. 16 milyonun sağduyusudur. Vicdanıdır. Bu nedenle, iklim değişikliği ve su yönetimi konusunda İstanbul’da büyük bir farkındalık yaratmak, her ortamda anlatmak, bilinçli bir toplum ortaya koymak, çocukların ve gençlerin bu sürecin farkına varmalarını sağlamak zorundayız. Bu süreci böyle anlamayan, yüzlerce yıldır suyla ilgili politikaların gelişmesini sağlamaya çalışan, Bizans‘tan Osmanlı‘ya ya da Cumhuriyet döneminde katkı sunan herkesin emanetine, bugün ihanet etmek anlamına gelir” ifadelerini kullandı.

]]>