Anayasanın 5. Maddesinde: “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır” yazıyorken mali müşavirlere yüklenen angaryaların haddi hesabı yoktur…

Anayasanın 18. Maddesinde “angarya yasaktır” diyorken, Türkiye’de vergilerin hesaplanmasını ve tahakkuk edilmesini sağlayan mali müşavirlere hangi hakla eziyet edilmekte ve sürekli yeni angaryalar yüklenmektedir?

“TÜİK ve İŞKUR bildirimleri gibi, BA-BS formları gibi angaryalar kaldırılsın; binek araç gider kısıtlaması gibi uygulamalara son verilsin; geçici vergi dönemlerinde bilanço istenmesin; fatura veya beyanname sorgulamalarına zaman sınırlaması kaldırılsın; enflasyon muhasebesinin ileriye dönük vergi etkisi olmasın” gibi masum talepler bile dikkate alınmamaktadır.

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’ni yani kısaca TÜRMOB’u muhatap bile almayan, fatura sorgulama için bile para talep eden Maliye bakanlığı ve ona bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı(GİB), güvenilmezlik konusunda TÜİK’in yanına yerleşmiştir. Tıpkı ABD adına casusluk ve darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütüyle mücadele etmeyen, tarikatların toplumu sarmasına ses çıkartmayan Diyanet İşleri Başkanlığı veya enflasyonla mücadele etmeyi umursamayan Merkez Bankası Başkanlığı gibi…

Şunu iyi biliniz ki, enflasyon muhasebesinin sebebi, AKP iktidarının ekonomi yönetimindeki beceriksizliğidir. Liyakatsiz kadrolarla ilerlemenin sonucudur bu… Emekli yurttaşlarımızın seçimlerde iktidara uyarısı nasıl olduysa, mali müşavirlerin uyarıları da aynı şekilde dikkate alınmalıdır.

GİB sistemleri sorunsuz çalışmamaktadır. Mali müşavirlerin çatı örgütü TÜRMOB’a danışmadan aldıkları kararlar, yapılan işlerden haberlerinin olmadığını göstermektedir. 130 bin mali müşavir ve muhasebe alanında çalışan 500 bin emekçi Gelir İdaresi’nin memuru değildir, kölesi de olmayacaktır.

Basit, şeffaf ve etkin bir vergi sistemi en büyük ihtiyaçtır. Bunu engellemeye çalışan hiçbir yönetim anlayışı işin başında tutulmamalıdır. Mesleğin içinden gelmeyen hiç kimse o meslekle ilgili karar süreçlerinde yer almamalıdır. Bu bütün meslekler için geçerlidir…

Muhasebenin Yangın Yerine döndüğü ülkemizde Mali Müşavirler Odalarının aynı anda yaptığı basın açıklamaları son derece değerlidir. Mutlaka kulak verilmelidir. Meslek hastalıklarında 3. Sırada olan, Bayram, tatil yapamayan, sevdiklerinin cenazelerine bile katılamayan Mali müşavirlerin de nefes almaya hakları vardır. Bu, insanlığın gereğidir.

Sosyalist Cumhuriyet Partisi olarak, hak arayışında olan tüm kurum ve kişilerin yanında olduğumuz gibi elbette mali müşavirlerin de taleplerinin hayata geçmesi için bu haklı mücadeleye destek verdiğimizi kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.

Enflasyon rakamlarının TÜİK tarafından açıklanmasıyla birlikte memur ve emeklisine verilecek zam oranlarının da belli olmasının ardından baktığımızda; çarşı-pazarın yangını sönmüyor ve sönecek gibi de görünmüyor- kocaelikent

DOMATES TAHTINI PAYLAŞIR OLDU

Yılardır pazarın kralı idi domates. Ama o da tahtını paylaşır olmuş. Mevsim sebzelerinden olmasa da dolmalık biber, kilo fiyatıyla domatesi yakalamış. İzmit’in ünlü Perşembe Pazarı’nı sizler için biraz dolaştık dün ve rakamları görünce ağzımız açık kaldı.

PORTAKAL VE MANDALİNA FENA DEĞİL

Her zaman olduğu gibi güney illerinden gelen portakal ve mandalina diğer ürünlere göre rakamsal olarak fena değil. İzmit Perşembe Pazarı’nda dün portakalın kilosu 12.50, mandalinanın ise 10 lira idi. Ancak Antalya’da ithal sera çilek yarım kiloluk etiketiyle göz kamaştırdı.

İSTERSEN AL BAKALIM DA GÖRELİM

Eskiden balık pazarları ayrı olurdu ama bir hayli zamandır sebze-meyve pazarlarına dahil oldular. Dün tezgahlarını gezdiğimizde torik dikkatimizi çekti. Toriğin tanesi 500 lira. Al alabilirsen. Ancak istvavrit kilo fiyatı 25, hamsi 15 lira ile pazarın ucuzları arasındaydı.

Dün dolaştığımız Perşembe Pazarında fiyatlar da şöyle:

Torik tane 500 TL. (Yaklaşık 3 kilo)
Salatalık Kg. 25 TL.
Yeşil Biber Kg. 40 TL.
Patates Kg. 15- 20 TL.
Çilek 1/2 Kg. 40 TL.
Domates Kg. 45 TL.
Portakal Kg. 12.5 TL.
Mandalina Kg. 10 TL.
Kıvırcık salata Tane 20 TL.
Dolmalık biber Kg. 35 TL.
Muz Kg. 35 TL.
Mantar Kg. 70- 100 TL.
Organik bal 1/2 Kg. 250 TL.

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı sanayi üretim endeksi ve işgücü verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu – kocaelikent

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı sanayi üretim endeksi ve işgücü verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Zeytinoğlu, “Sanayi üretim endeksinde haziran ayında yıllık bazda yüzde 0.6, aylık bazda yüzde 1.6 artış oldu. Sektörlere baktığımızda sermaye malları ve yüksek teknolojili ürünlerdeki artışlar dikkat çekiyor. Sermaye malları sektöründe yıllık yüzde 20.6, aylık yüzde 1.0, yüksek teknolojili ürünlerde de yıllık yüzde 55.2, aylık yüzde 15.7’lik artışlar görüyoruz. Katma değerli üretim ve geleceğe yönelik yatırım ve büyüme açısından bu kalemlerdeki artışları değerli buluyoruz. Bunun yanında imalat sanayi sektöründe gerçekleşen yıllık yüzde 2.1, aylık yüzde 2.3’lük artış da sanayi üretimindeki genel artışın üzerinde” dedi.

İŞGÜCÜ VERİLERİ

TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı işgücü verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Haziran ayında işsizlik oranı yüzde 9.6 ile geçen yılın aynı ayına göre 0.8 puan gerilerken, mayıs ayına göre 0.1 puan arttı. Potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise yüzde 24.2 olarak gerçekleşti. Burada da aylık bazda 1.7, geçen yıla göre 3.6 puanlık artış olduğu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

ÇALIŞABİLİR NÜFUS

Zeytinoğlu, “Açıklanan verilerin detaylarına baktığımızda, mayıstan hazirana çalışabilir nüfus 48 bin kişi artarken, istihdam edilenler 363 bin kişi azalmış. Haziran itibariyle toplam istihdam sayısının ise 31 milyon 291 bin kişi olduğunu görüyoruz. Her zaman dile getirdiğimiz, nüfusumuza oranla bunun daha yüksek seviyelere ulaşması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Zeytinoğlu, ülkemize yabancı sermaye çekilmesinin istihdama da katkı sunacağına dikkat çekti.

KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, mayıs ayı sanayi üretim endeksine ilişkin değerlendirmede bulundu – kocaelikent

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TÜİK tarafından açıklanan mayıs ayı sanayi üretim endeksine ilişkin değerlendirmede bulundu. Zeytinoğlu, “Sanayi üretim endeksi mayıs ayında yıllık bazda yüzde 0.2 gerilerken, aylık bazda yüzde 1.1 arttı. Şubat ayında yaşanan depremin etkisinin ve döviz üzerindeki baskının mayıs ayı sanayi üretimi verilerimize sınırlı bir daralma olarak yansıdığını görüyoruz. Sanayinin alt sektörlerine baktığımızda; ara malı üretiminde yıllık yüzde 5.5 gerileme söz konusu. En çok yükselişin gerçekleştiği sektör olan sermaye malları üretimindeki yıllık yüzde 18.1’lik artış büyümeye katkı açısından önemli” dedi.

ALT KALEMLER

Zeytinoğlu, “Bununla birlikte alt kalemlerde; ortak-yüksek teknolojili ürünlerde yıllık yüzde 7.3, yüksek teknolojili ürünlerde yıllık yüzde 6.2 ve aylık yüzde 12.6’lık artışları katma değerli üretim açısından değerli buluyoruz. Ayrıca, mayıs ayında gerçekleşen seçimlerin de etkisiyle, iç tüketim artışına bağlı olarak dayanıklı tüketim mallarının üretiminde ise yıllık yüzde 11,8’lik bir artış olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, bir araya geldiği TÜPRAŞ işçilerinin taleplerini Meclise taşıdı. Karaca, TÜPRAŞ işçilerinin ücretlerinin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını ve tehlikeli iş kolunda çalışan işçiler için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını istedi – kocaelikent

AKP’nin iktidara gelir gelmez özelleştirdiği, Koç Holdingin sahibi olduğu, Batman, İzmir Aliağa, İzmit, Kırıkkale’de dört rafinerisi bulunan TÜPRAŞ’ın her yıl rekor seviyelerde kâr açıkladığına dikkat çeken Sevda Karaca, “TÜPRAŞ 2022 yılında bir önceki yıla göre net satış gelirlerini yüzde 215.9 artırarak 481 milyar 765 milyon liraya çıkardı. 2022 yılında da bir önceki yılda olduğu gibi Fortune 500 Türkiye listesine ikinci sırada giren TÜPRAŞ, net kârı ve cirosuyla dünyanın 30. Avrupa’nın 7. büyük şirketi. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu ve kimyasallar kategorisinde ülkenin ihracat şampiyonu” dedi.

ÜCRETLER AÇLIK SINIRINDA

TÜPRAŞ’ın sadece bir işçinin emeğiyle yaklaşık 4 milyon TL kâr elde ettiğini belirten Karaca, işçilerin gözünün ise iyileştirme zammında olduğunu aktardı. 2019 yılında yüksek hakem heyeti ve Koç Holding iş birliğiyle, güvenilirliği tartışılan TÜİK’in enflasyon rakamlarının yarısına mahkum edilen TÜPRAŞ işçilerinin ücretlerinin bugün açlık sınırında olduğunu vurgulayan Karaca, “2000’li yıllarda yaklaşık yedi asgari ücret tutarında ücret alan TÜPRAŞ işçileri, yıllardır ‘Maaşlarımız eridi, geçinemiyoruz’ diyerek isyan ediyor ve feryadını ne patron duyuyor ne de yetkili sendika. Açlık sınırında ücretlerle çalışan TÜPRAŞ işçileri ek zam istiyor” ifadelerini kullandı.

YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE ÜCRET

Kullandığı tüm ifadeleri TÜPRAŞ işçileriyle birlikte hazırladıklarını belirten Karaca şöyle devam etti: “TÜPRAŞ işçileri insanca yaşayacakları bir ücret istiyorlar, ücretlerinin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını talep ediyorlar. İşçiler, Koç Holdingin ve TÜPRAŞ yönetiminin kendilerini düşük bir zam beklentisine ikna etmeye çalıştığını belirtiyor. TÜPRAŞ işçileri ise ‘TÜPRAŞ’ın son üç ayda yaptığı kâr 6.4 milyar TL. Bu kârı yaparken, aylardır eleman eksikliğinden dolayı fazla mesai ile çalıştırılan bizlerin emeği var’ diyor. Bakın, TÜPRAŞ’ta güvenlik biriminde 2010 yılı sonrası işe giren bir işçinin eline aylık 14 bin 200 lira brüt maaşından Koç Vakfı ve sendika aidatı kesintilerinden sonra sadece 10 bin lira geçiyor. Yine işletmelerde, sahada çalışan 2007 tarihinde işe başlayan bir işçinin aylık brüt ücreti 19 bin 700 lira iken kesintilerle elinde kalan 14 bin 750 lira gibi bir tutar oluyor. Nasıl geçinsin TÜPRAŞ işçisi, ne yesin içsin, kirasını nasıl ödesin?”

‘YOĞUN ÇALIŞMA RİSKİ ARTTIRIYOR’

TÜPRAŞ’ın tehlikeli çalışma grubunda yer alan bir işletme olduğunu hatırlatan Karaca, “TÜPRAŞ işçisi birçok kimyasalın bulunduğu gazlı ortamın tam içinde çalışıyor, her nefesinde bu kimyasalları soluyor. Hastalık kol geziyor işletmelerde. Rafineride en ufak hata, ölümlü iş kazalarıyla sonuçlanabilecekken, yıl içinde defalarca yangın ve patlama meydana geliyor. Deneyimli çalışanlar sayesinde profesyonel müdahaleler yapılabiliyor ve işçiler çoğu zaman canları pahasına müdahalelerle olası büyük patlamaların önüne geçiyor. Tecrübeyle müdahale edilemeyen herhangi bir patlama, kontrol altına alınamazsa rafinerinin bulunduğu ilçedeki binlerce insanı ve sanayi kuruluşunu yok edecek güçtedir. Psikolojik, ekonomik olarak yorgun düşen işçilerin talepleri karşılanmazsa, işçiler mobbingle, baskıyla, düşük ücretlerle çalıştırılmaya devam edilirse bu gibi kazaların yaşanması sürpriz olmayacaktır. Nitekim 2017 yılında yaşanan patlamada 4 taşeron işçi yaşamını kaybetmiş, dönemin AKP’li bakanı TÜPRAŞ önünden ‘Her şey yolunda, üretim devam ediyor’ diyerek o yıl kârını 11 kat arttıran Koç Holding için de kendileri için de işçinin canının kıymeti olmadığını teyit etmişti” dedi.

‘GREV HAKLARI DAHİ YOK’

İşçilerin, üyesi oldukları Petrol-İş yöneticilerinin de kendilerini dinlemediğini aktardığını söyleyen Karaca, TÜPRAŞ işçilerinin grev haklarının dahi olmadığına dikkat çekti. AKP iktidarının ‘yerli ve milli’ söylemleriyle temsil ettiği sermaye sınıfının çıkarlarını öncelediğini vurgulayan Karaca, “AKP döneminde devlete ait ya da devletin ortak olduğu işletmelerin yaklaşık dörtte üçü satıldı. İş Yasası’ndan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası’ndan Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na kadar tüm koruma kanunlarında çalışma yaşamı alabildiğine esnek ve güvencesiz hale getirildi. Bugün TÜPRAŞ işçilerinin yaşadığı hak kayıpları sermaye lehine atılan bu adımların nihai sonucudur” diye konuştu.

TÜPRAŞ İŞÇİSİ NE İSTİYOR?

“TÜPRAŞ işçisi patronlarından daha çok vergi öder halde. Vergi adaletsizliği bu ülkenin emekçilerinin yaşadığı en başat sorunlardan biri” diyen Karaca, TÜPRAŞ işçilerinin taleplerini şu şekilde sıraladı:

– Türk-İş’in açıkladığı yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret için ek zam.
– Gelir vergisinin adil bir şekilde sabitlenmesi ve geri kalanının patron tarafından ödenmesi.
– Zamların TÜİK’e göre değil, ENAG ve İTO enflasyonuna göre belirlenmesi.
– Emsal işletmelerle eşit işe eşit ücret belirlenmesi.
– Çalışanlara ve ailesine kapsamlı özel sağlık sigortasının patron tarafından karşılanması.
– Skala adaletsizliğinin giderilmesi, kimyasala fazlaca maruz kalınması sebebiyle zehirlenme ve işletme primi verilmesi.
– Asgari ücret çarpı üç olarak taban ücreti belirlenmesi.
– İzin ve sağlık raporlarında vardiya primlerinin kesilmemesi.
– Tüm bu taleplerin karşılığının ek protokol ile güvence altına alınması.

Erdoğan, “6 aylık enflasyon oranlarının belli olmasıyla, memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz” dedi-Nasıl Bir Ekonomi– kocaelikent

Yarın açıklanacak haziran enflasyonu, memur ve emekliklerin de yakın takibinde. ENAG, aylık enflasyonu yüzde 8,54; yıllık enflasyonu ise yüzde 108,58 olarak hesapladı. Yazarımız Alaattin Aktaş ise bugünkü köşesinde TÜFE’nin yüzde 6-8 arasında gelmesi gerektiğine, ancak TÜİK’ten yüzde 4.95’ten daha yüksek bir oran beklenemeyeceğine dikkat çekti.

★ ★ ★

Kabine sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6 aylık enflasyon oranlarının belli olmasıyla, memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz” dedi. Kira artışında yüzde 25 sınırının devam edeceğini söyleyen Erdoğan, “Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu da yakından takip ediyoruz” diye konuştu.

★ ★ ★

BAE ziyaretini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, teknik anlamda önemli mesafe alındığını ve iki hafta içinde çalışmaların tamamlanacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bir ziyaret gerçekleştireceğini hatırlatan Şimşek, “Ziyarette muhtemelen bir çerçeve anlaşma olacak. Detaylara girmek istemiyorum ama oldukça kapsamlı” açıklamasını yaptı. Ankara muhabirimiz Canan Sakarya da dün, savunma ve enerji alanlarında önemli anlaşmaların imzalanabileceğini bildirmişti.

★ ★ ★

Merkez Bankası politika faizini %8,5’ten %15’e çıkardığı toplantının özetlerinde, bu kararın parasal sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olduğunu vurguladı. TCMB’nin enflasyonu kontrol altına almak için kararlı bir duruş sergilemesi, risk iştahını destekleyen bir unsur olarak görülüyor.

Dün 6 bin puanı aşan borsanın yükselişini sürdürmesi bekleniyor. Analistler, 6200 olan bir sonraki direnç seviyesine doğru harekete işaret ediyor. Dolar/TL’de ise 25,80 ve 25,50 destek ve 26,25 direnç olarak izleniyor.

★ ★ ★

Taşınmaz satış sözleşmelerinin tapu müdürlüklerinin yanı sıra noterliklerde de yapılmasına yönelik uygulama ülke genelinde bugün başlıyor. Sözleşmeler noter huzurunda alıcı ve satıcı tarafından imzalanacak.

★ ★ ★

Günün veri ajandasına baktığımızda;

TÜİK, 2022 yılı devlet destekli tarım sigortaları istatistiklerini açıklayacak.

BDDK, mayıs ayına ilişkin bankacılık sektörü verilerini yayımlayacak. Bankalar nisan ayında 38,63 milyar TL net kar açıklamıştı.

TCMB ise reel efektif döviz kuru ve reel sektörün net döviz pozisyonu verilerini yayımlayacak. Reel kur, yüzde 1,9 düşüşle 57,92 seviyesine gerilemiş durumda.

Almanya’nın dış ticaret rakamları, Avrupa piyasaları için açılış verisi olacak. Ülkede en son ihracatta yüzde 1,2 artış olurken, ithalat yüzde 1,7 geriledi.

ABD piyasaları “Bağımsızlık Günü” nedeniyle bugün kapalı olacak.

★ ★ ★

Ekonominin nabzı Ekonomi Masası’nda atmaya devam ediyor. Hakan Güldağ, Dr. Barış Esen ve Berfin Çipa Youtube kanalımızda, Türkiye ve dünya gündemini konuklarıyla değerlendirecek. EKONOMİ MASASI programımızı 07.30 – 09.00 arasında canlı olarak izleyebilirsiniz.

Zeytinoğlu dış ticaret rakamları ve enflasyon oranlarını değerlendirdi … Zeytinoğlu; “Enflasyon artış hızının yavaşlamasında, gıdadaki sınırlı artışın, giyim ve ayakkabıda grubundaki sezonsal gerileme ve petrol fiyatlarındaki gerilemenin etkisi görülüyor” dedi. ayrıntılar hayaldefterim de…

Zeytinoğlu dış ticaret rakamları ve enflasyon oranlarını değerlendirdi

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, şubat ayında enflasyonda sınırlı artış olduğunu belirterek, yaz aylarına kadar enflasyonda ufak gerilemelerin görülebileceğini söyledi.

Zeytinoğlu yaptığı değerlendirmede; “Şubat ayında enflasyonda artışın devam edeceğini bekliyorduk. Ancak artış beklentilerin altında daha sınırlı oldu. Şubat enflasyonu aylık yüzde 0.35 artışla yıllık yüzde 12.37’ye yükseldi. Enflasyon artış hızının yavaşlamasında, gıdadaki sınırlı artışın, giyim ve ayakkabıda grubundaki sezonsal gerileme ve petrol fiyatlarındaki gerilemenin etkisi görülüyor” dedi. Önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmede bulunan Zeytinoğlu; “Yaz aylarına kadar enflasyonda ufak gerilemelerin görülebileceğini düşünüyoruz” dedi.

Şubat ayında yıllık ÜFE’nin baz etkisiyle yüzde 8.84’ten yüzde 9.26’ya yükseldiğini söyleyen Zeytinoğlu; “ÜFE aylık yüzde 0.48 artışla yıllık yüzde 9.26’ya yükseldi. Önümüzdeki aylarda yine baz etkisiyle ÜFE’de gerilemeler bekliyoruz. Dolayısıyla ÜFE’nin TÜFE’yi yukarı çekme yönündeki baskının azalacağını düşünüyoruz” dedi.

KSO Başkanı Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici dış ticaret verilerine ilişkin de değerlendirmede bulundu

Zeytinoğlu; “Şubat ayında ihracatımız 13.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam geçen yılın aynı ayının yüzde 2.6 üzerinde ve en yüksek şubat ayı gerçekleşmesi. İthalat ise şubatta yüzde 8.3 artışla 17 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dolayısıyla dış ticaret açığında artış devam etti ve şubatta 3.1 milyar dolara yükseldi. Bu cari dengeye de yansıyacaktır” dedi.

İthalat alt kalemlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Zeytinoğlu; “Şubat ayında hammadde ithalatında yüzde 9.8’lik artış üretimde hareketliliğin devam edeceğine işaret. Diğer taraftan tüketim malları ithalatında da yüzde 29.4’lük artış ertelenen tüketimlerin başladığını gösteriyor. Sermaye mallarındaki yüzde 10.1’lik gerileme var. Arzumuz yatırımlara yönelik kalemlerde artışların olması” dedi.

KSO Başkanı Zeytinoğlu enflasyon oranlarını değerlendirdi … Zeytinoğlu; “Aralık ayında ÜFE aylık yüzde 0.69 artışla yıllık yüzde 7.36’ya yükseldi. Kurlardaki oynaklık ÜFE’yi biraz yukarı tırmandırdı. ÜFE’nin de TÜFE’ye yansıyarak zamanla yukarı çekme etkisi olabilir” dedi. ayrıntılar kent defterinde…

KSO Başkanı Zeytinoğlu enflasyon oranlarını değerlendirdi

Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarına ilişkin değerlendirmesinde, eylül ve ekimde tek hanede seyreden yıllık enflasyonun, baz etkisinin terse dönmesiyle kasım ve aralık aylarında tekrar çift haneye yükseldiğini belirterek; “Aralık ayında baz etkisinin kalkmasıyla enflasyonda göreli yükseliş olabileceğini bekliyorduk. Nitekim enflasyon aylık yüzde 0.74 artışla yıllık yüzde 11.84’e yükseldi. Ancak 2019 yılının hedeflenen yüzde 12 seviyesinin altında tamamlandığını görüyoruz” dedi. Zeytinoğlu, “2020 yılın ilk yarısında enflasyonun çift hanede devam edebileceğini, yılın ikinci yarısından itibaren tek haneye dönebileceğini düşünüyoruz” dedi.

Zeytinoğlu ÜFE’ye ilişkin değerlendirmesinde, sanayicileri asıl etkileyen üretim maliyetlerinin olduğunu söyleyerek, “Aralık ayında ÜFE aylık yüzde 0.69 artışla yıllık yüzde 7.36’ya yükseldi. Kurlardaki oynaklık ÜFE’yi biraz yukarı tırmandırdı. ÜFE’nin de TÜFE’ye yansıyarak zamanla yukarı çekme etkisi olabilir” dedi.

KSO Başkanı Zeytinoğlu, mobilya, yumurta ve balıkların toptan satışına ilişkin katma değer vergisi (KDV) oranlarının düşürülmesin ilişkin değerlendirmesinde; “KDV indirimlerini, söz konusu sektörlerin kayıt altına alınarak haksız rekabetin önüne geçileceği için çok değerli buluyoruz. Temel besin maddelerinden olan yumurta ve balık için uygulanan KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini halka arz açısından olumlu değerlendiriyoruz. İşçi yoğunluklu bir sektör olan mobilyada ise KDV oranı yüzde 8’e düşürüldü. Böylece mobilya sektörünün kayıtlı bir şekilde, istihdama da yatırım yapılarak gelişme sağlayacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu indirimlerin enflasyonu azaltıcı katkı sağlayacağını da bekliyoruz” dedi.

KSO Başkanı Zeytinoğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın döviz cinsinden zorunlu karşılıklara komisyon uygulamaya başlamasına yönelik düzenlemeye ilişkin de değerlendirmede bulundu. Zeytinoğlu, bu hamlenin dolarizasyonu önlemeye yönelik bir adım olduğunu söyleyerek; “Merkez Bankası bu adımla döviz tevdiat hesaplarını azaltmayı hedefliyor. Türk Lirasını korumak amacıyla yapılan hamleleri olumlu değerlendiriyoruz. Ancak doların yastık altı birikimi durumunda daha büyük tehlike olabileceğinden endişe duyuyoruz” dedi.