Üzerine – Kocaeli Kent https://kocaelikent.com Hayal Defterim Sun, 11 Jul 2021 00:06:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://kocaelikent.com/wp-content/uploads/2020/06/cropped-küçük-logo-KK-32x32.jpg Üzerine – Kocaeli Kent https://kocaelikent.com 32 32 İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (5’inci bölüm) https://kocaelikent.com/islamda-insan-hakki-ve-adalet-kavramlari-uzerine-5inci-bolum/ Tue, 21 Apr 2020 21:11:55 +0000 https://kocaelikent.com/?p=58727

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (5’inci bölüm) … “Bir kimsenin kendi varlığını inkâr etmeyip de Tanrıyı inkâr etmesi apaçık bir saçmalıktır. Bu saçmalığı ciddi ve bilimsel bir tavır …” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (5’inci bölüm)

Kur’an-ı Kerim’de, Ankebut Suresinde ise, “örümcek evi” benzetmesi vardır. Nitekim Marksizm-Leninizm’in kurgusu da “örümcek evi”nden sağlam olmamıştır. Bu öğretide “insan hakkı” kavramı temelini yitirir. “Sınıf diktatörlüğü” Öğretisi veya telâkkisinden Stalin gibi bir Leviathan çıkar. Ardından; yine örümcek evleri kurulur. Yani canavarlar, daha incelmiş yöntemlerle bireyin insan hakkını yine hiçe sayarlar.

Bu niçin böyledir? Çünkü; materyalist bir düşünce, herşeyden önce “aklî apaçıklıklar”a aykırıdır, gerçeğe aykırıdır. Bir kimsenin kendi varlığını inkâr etmeyip de Tanrıyı inkâr etmesi apaçık bir saçmalıktır. Bu saçmalığı ciddi ve bilimsel bir tavır ile ileri süren kimse, ileride çok tehlikeli bir akıl hastası olabilir.

Akıl ilkelerinden ayrılıp da Tanrıyı inkår etmeyi bugüne kadar hiç kimse başaramamıştır. İnkâr ettiklerini sananlar; ya îmanlarını materyalizm sananlar veya akli düşünceyi terkedenlerdir.

]]>
İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (4’üncü bölüm) https://kocaelikent.com/islamda-insan-hakki-ve-adalet-kavramlari-uzerine-4uncu-bolum/ Mon, 20 Apr 2020 21:07:04 +0000 https://kocaelikent.com/?p=58723

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (4’üncü bölüm) … “Nitekim Hobbesun öğretisinde “toplumsal sözleşme”den insan hakkı değil bir “canavar”, “Leviathan”, sınırsız güce sahip olan “Devlet” çıkmaktadır…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (4’üncü bölüm)

Oysa “insan hakkı”, “adalet”, “hukuk (-adalet) devleti” kavramlarını insanlığa veren; ilâhi vahydir. Ilahî vahy; Adem’in (A.S.) “hubût’u ve Arafat’da ve “insanlık için kurulan ilk İlahî değerler dizisini, ilahî sevgi ve adâlet ahlâkını insanlığa tebliğ etmesi dolayısı ile bu doğru öğretiyi insanlığa tanıtmasa idi; bencil içgüdülerine, nefs-i emmarelerine tabi olarak yaşayan “insan sürüleri”, “enbiyadan yaşarım milstağni/Bir örümcek götürür Hakk’a beni!” deme imkânını biraz zor bulurlardı. Materyalist düşünürlerin düzüp koştuğu “toplumsal sözleşme”, insana insan hakkını sağlayamazdı. Nitekim Hobbesun öğretisinde “toplumsal sözleşme”den insan hakkı değil bir “canavar”, “Leviathan”, sınırsız güce sahip olan “Devlet” çıkmaktadır. Hiç kimse; kendisinde olmayan bir şeyi başkasına sağlayamaz (Nemo plus luris transferre potest quam ipse habet).

“Toplumsal sözleşme”nin tarafı olanların hiçbirinde “insan hakkı” yoksa, “iki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre!”. “Hiç” ten hâsil olan ancak “hiç” tir. Hobbesun vardığı sonuçlar; aslında ilâhî vahy temeline dayanmayan bir Öğreti’nin vahîm sonuçlarını bize öğretmesi gerekirdi.

Roussesau gibi düşünürler ise, “ilâhî vahy”den aldıkları değerleri “lâik” ortama aktarmaya çalışmışlar, fakat bu aşıda tutmamıştır. Bu gibi kurgular, Hazret-i İsa’nın (A.S.) tebliğinde, evini sağlam kaya üzerine değil kumsal üzerinde kurmaya benzetilir.

]]>
İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (3’üncü bölüm) https://kocaelikent.com/islamda-insan-hakki-ve-adalet-kavramlari-uzerine-3uncu-bolum/ Sun, 19 Apr 2020 21:03:06 +0000 https://kocaelikent.com/?p=58721

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (3’üncü bölüm) … “Batılı güçlere karşı gırtlağına kadar borçlanmış yöneticiler, artık Kırım Savaşı müttefiklerine karşı seslerini yükseltebilecek durumda değildirler…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (3’üncü bölüm)

Ne var ki onyedi yıllık kısa bir dönem sonra sâdır olan Islahat Fermanında ise artık bu hava yoktur. Artık “İslam imiş âleme pa-bend-i terakkî / Evvel yoğ idi, işbu rivayet yeni çıktı!” dönemi başlamıştır. Çünkü Tanzimat Fermanu bir başlangıçtır ve ardında henüz yeterli derecede bir bağımlılık birikimi yoktur. Bu başlangıçtan henüz yirmi yıl bile geçmemiş iken; Batılı güçlere karşı gırtlağına kadar borçlanmış yöneticiler, artık Kırım Savaşı müttefiklerine karşı seslerini yükseltebilecek durumda değildirler.

Islahat Fermanı; yerine getirilmeyecek olan bir “Örf’den “Şer” dönüş fermanı değildir, Müslüman olmayan tebaa için, bunların dış koruyucuları karşısında bazı vaatlerden ibarettir. Esasen bir toplumun hayatında ondört-onbeş yıllık bir süre, oldukça önemli bir süredir, bir sonraki neslin eğitildiği süre demektir. Yöneticiler; bir sonraki nesli bu süre boyunca iyi veya kötü bir yönde eğitebilirler.

Tabiatıyla, bunun için, karşı-etkilere maruz kalmaksızın, yeni nesli bu etkilerden “soyutlayabilecek”, tecrid edecek güce de sahip olmaları gerekir. Ne de olsa, hiç değilse okullarda bu havayı sağlayabilmiş iseler, meselâ 1839’dan yirmibeş yıl kadar sonra yönetimde söz sahibi olmaya başlayan nesil, elbette bir önceki nesil gibi olmaz.

İşte bunun içindir ki, Batılaşma döneminden önceki nesil, gerileme sebebini “örf”e bağlanış olarak görür ve tekrar insan hakkının güvencesi olan İslâmî ilkelere dönüş özlemini Tanzimat Fermanında dahî ifade ederken -veya yöneticiler muvazaalı olarak bu özlemin ifadesine Tanzimat Fermanında yer verme gereğini duyarken- Islahat Fermanından sonraki dönemde, artık İslâmî değerlerden bahsedenler önce “mutaassıp”, İkinci Meşrutiyet’ten sonra “mürteci”, Cumhuriyet’ten bir sürece sonra “gerici” veya “yobaz”, bu anlayışa İslâmî tepkiler başladıktan sonra ise “çağdaşlık veya lâiklik düşmanı fundamentalistler” olarak nitelendirilmişlerdir.

]]>
İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (2’nci bölüm) https://kocaelikent.com/islamda-insan-hakki-ve-adalet-kavramlari-uzerine-2nci-bolum/ Sun, 19 Apr 2020 20:58:42 +0000 https://kocaelikent.com/?p=58718

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (2’nci bölüm) … “Sadece akıllarını ve Kitab-ı Mukaddes’deki “On Emir” ve “Dağ Vaazi” gibi ilâhi vahyden parıltılar içeren bölümleri kullanmak, aklî delil ile uyuşmayan…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (2’nci bölüm)

İlâhî vahyin tahrif edilmemiş nihaî metni de bizim elimizde olduğuna göre, “insan hakkı”, “adalet”, “hukuk devleti” terimlerini kullanan bizler, olsa olsa sadece “hukuk devleti” söz konusu olduğunda, böyle yerleştiği için ister istemez benimsediğimiz ve kullandığımız bir terimi kullanıyoruz, yoksa kavramları başkalarından almıyoruz.

“On Emir” ve “Dağ Vaazi”

Batı düşüncesinde niçin özel terim icat etme gereği duyuldu? Çünkü Tevrat ve İncil’in aslî metinleri ellerinde yoktu. Sadece akıllarını ve Kitab-ı Mukaddes’deki “On Emir” ve “Dağ Vaazi” gibi ilâhi vahyden parıltılar içeren bölümleri kullanmak, aklî delil ile uyuşmayan, ne var ki gelenek gereğince Kitab-ı Mukaddesde yer alan parçaları ise görmezlikten gelmek zorunda sebeple, “İlâhî-Tabiî Hukuk” düşüncesine vardılar ve gücü elinde tutanlara karşı, İlâhî-Tabiî Hukuk düşüncesini çıkararak İlâhî vahyin gerçek değerlerini savunmuş oldular.

“İlâhî vahy tahrif edilmediği için”

Buna karşılık; İslâm Aleminde, İlâhî vahy tahrif edilmediği için, Batılaşma döneminden önce, “hukuk devleti” gibi terimlerin kullanılmasına gerek yoktu. İlâhî vahye uyulmasını istemek, “İnsan hakkına ve adalete uyulmasını, Temel Hukuk ilkelerine bağlı kalınmasını istemek” demek oluyordu. Bu sebeple, Batılaşma döneminin başlangıcında, Tanzimat hareketini başlatan Gülhane Hatt-1 Humâyunu’nda bile, “Hukukun üstünlüğü ilkesi ve hukuk devleti” gibi terimlerin ardındaki kavramlar için şeriat” terimi kullanılmıştır.

]]>
İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (1’inci bölüm) https://kocaelikent.com/islamda-insan-hakki-ve-adalet-kavramlari-uzerine-1inci-bolum/ Sat, 18 Apr 2020 20:55:45 +0000 https://kocaelikent.com/?p=58715

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (1’inci bölüm) … “Şu halde İslâm dini mensuplarının İslâm’da aynı kavramların varlığını aramaları ve iddia etmeleri doğru değildir…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (1’inci bölüm)

“Adalet” (adl) kavramı için olmasa bile, “insan hakkı” ve “hukuk devleti” kavramları için, İslâm’a yöneltilen ve önyargıya dayanan bir itiraz vardır. Bu kavramlar; Batı düşüncesinde ortaya çıkmıştır. Şu halde İslâm dini mensuplarının İslâm’da aynı kavramların varlığını aramaları ve iddia etmeleri doğru değildir. Ya bunları bırakıp yine bunlarsız bir İslâm uygulamasına devam ederler ya İslâm’ı bırakıp bunları alırlar ya da en azından bizim sunduğumuz bir formül çerçevesinde, İslâm’ı sadece bazı zararsız dinî töreler şeklinde muhafaza eder, asla “değer kaynağı” saymaz, “sentez”e giderler.

“Kavram ise yine ilâhî vahyden alınmıştır”

Oysa bu üç ihtimal de, temellerinde “doğru” değil “yanlış” yattığı için doğru çözüm değildir. İşin doğrusu şudur: İnsan hakkı ve hukuk devleti terimleri; Onsekizinci yüzyılın sonlarında Ondokuzuncu yüzyılın başlarında Batı düşünce çevresinde ortaya çıkmıştır, bu doğrudur. Ancak, yanıltmacaya kapıl- mayalım! Ortaya çıkan “kavram” değil “terim”dir. Hatta “insan hakkı” teriminin doğrudan doğruya “ilâhî vahy”e dayandığını bile söyleyebiliriz, “adalet” terimi gibi! Batı düşüncesinde ortaya çıkan -kavram değil- terim, sadece “hukuk devleti” terimidir. Bu da maksadı iyi ifade edememektedir. Ondokuzuncu yüzyıl başlarında Alman düşünce çevresinde ortaya çıkmış Kamu Hukuku metinlerine geçmesi ise, Hitler döneminin acı deneyimlerinden sonra yine Almanya’da olmuştur. Kavram ise yine ilâhî vahyden alınmıştır. Bunu aşağıda açıklayacağız.

]]>