Sevgililer günü Vegan mücadelenizi nasıl başaracaksınız … Tüm Vegan singletonlar için endişelenmeyin! Gelecekteki sebze seven partnerinizle tanışmanıza yardımcı olmak için yapabileceğiniz üç olağanüstü şey var! ayrıntılar hayaldefterim de…

Sevgililer günü Vegan mücadelenizi nasıl başaracaksınız

Sevgililer Günü; bekarsanız… Tatilin ticarileştirilmiş pahalı çiçek, çikolata ve “aşk” adındaki diğer materyalleri satın alma geleneğine katılmak isteyip istemediğinizi belirlemek en temel hakkınızdır. Ama yine de kişilerin özel bir günüdür sevgililer günü.

Ancak tüm kutularınızı kontrol eden ve sizinle aynı değerleri paylaşan önemli bir diğeri bulmak zor olabilir… özellikle Vegan bir yaşam tarzına bağlı kalırsanız.

Sonuçta, potansiyel büzüşüklerin sürekli daralan tanışma havuzunda gezinmek, “vahşice katledilen hayvanların et ve bedensel kısımlarını yemekten kaçınır” ideal idealinizin olmasını istediğiniz uzun nitelikler listesine attığınızda sahip olmak daha da zorlaşır.

Tüm Vegan singletonlar için endişelenmeyin! Gelecekteki sebze seven partnerinizle tanışmanıza yardımcı olmak için yapabileceğiniz üç olağanüstü şey var!

Sevgililer günü için Vegan maçınızı zamanında bulmanın 3 yolu

Bir profesyonel tarafından eşleştirin

Aşk gurusu ve eşleştirici olağanüstü Karine Charbonneau, yani Vegan Cupid, ilk olarak yaklaşık 10 yıl önce vejeteryanlar ve Veganlar için barındırılan popüler hız buluşma etkinlikleri aracılığıyla sebze bekarlarını birbirine bağlamaya başladı.

Şimdi Karine, çöpçatanlık şirketi FindVegLove aracılığıyla ABD ve Kanada’da yaşayan vejetaryen ve Vegan bekarlarla eşleşmeye çalışıyor. Sebze tekli veritabanına girmenizi sağlayan temel bir üyeliğe kaydolabilir veya daha kişisel bir eşleştirme deneyimi için premium bir müşteri olabilirsiniz. Karine, aşk bölümünde biraz yardıma ihtiyacı olan bekar yetişkinler için sekiz haftalık bir buluşma kursu bile sunuyor!

Bir Vegan arkadaş uygulamasına sahip ol

Arkadaşlık uygulamaları, özellikle milenyumlar arasında çok popüler hale geldi. Tinder ve Bumble gibi konum tabanlı uygulamalar, bölgenizdeki bekarlarla tanışmak için harika bir yol olsa da diğer bitki tabanlı bebeklerle bağlantı kurmak isteyenler için tam olarak uygun değildir (Match.com, kullanıcıların diyet gereksinimlerini belirtmesine izin veriyor olsa da) potansiyel maçlarda!).

Neyse ki, dijital, hareket halindeki Vegan eşleştirmenin kutsal kâsesi, Veggly ve Grazer gibi, özellikle birleştirme Veganlara yönelik olan tanışma uygulamaları şeklinde var.

Bir Vegan etkinliğine katılın

Sebzeyi seven ruh eşinizle buluşmanın daha “doğal” bir yolunu arıyorsanız, bölgenizdeki bir Vegan etkinliğine katılmayı deneyin!

Şehrinizde gerçekleşen Vegan pop-up’ları ve festivalleri için web’e göz atın veya vegan Meetup grubuna katılın! Vegan veya sebze dostu bir etkinlikte potansiyel bir aşk ilgisini karşılayacağınız garanti edilmese de yine de etrafınızda bulunan ve size benzer kişilerle iletişim kurabileceksiniz!

Gerçek bir planım olmadan hayalimin peşinden gitmeyi bıraktım … Ve evet, çok fazla şüphem var. Bir hata mı yaptım? Hayatımla ne yapıyorum? Zamanımı harcıyor muyum? Fırıncı olmadığım için şimdi kimim? Kendimi sürekli olarak anlaşılan arkadaşlarla ve ailelerle karşılaştırıyorum. ayrıntılar hayaldefterim de…

Gerçek bir planım olmadan hayalimin peşinden gitmeyi bıraktım

“Hala sahip olduğum şeyler için dua ettiğim günleri hala hatırlıyorum.”

Olduğumuz yerden ilerlemeye çalışmak insan doğasıdır. Her zaman sınırları zorlamak için. Dört yıl önce, başarılı bir vegan pişirme işine sahip olmak için bir yıldıza (kelimenin tam anlamıyla) sahip olmak istedim. Nereden başlayacağımı bilmiyordum, ama yine de başladım.

Ertesi gün dükkana gittim ve iyi görünen malzemeleri aldım. Eve geldim ve ilk tasarımımı yaptım: “Twix” Bars. İlk denemede oldukça hırslı. Mükemmel çıkmadılar. Aslında ondan oldukça uzak.

***

Bu ilk birkaç ayda tonlarca başarısız girişim, eksik içerikler, tutarsızlıklar ve çok sayıda yanmış kurabiye vardı. Ama her şey sürecinde bir yerde, pişirmeye, yaratmaya aşık oldum. Ama dahası, farklı bir şey yaratma sevgisiydi, yaşadığım yere ulaşamadığım bir şeydi. Başka kimsenin sunamayacağı bir şey sağladığımı bilmek heyecan verici bir duyguydu.

Ve doğrudur, memleketimin vegan hariç, glütensiz olarak sunacak hiçbir şeyi yoktu. Nüfusun üçte ikisi veganın ne olduğunu bile bilmiyordu ne de istiyorlardı.

Ama önümüzdeki dört yıl boyunca hobimin çiçek açmasını izledim. Sadece ailemi beslemekten yüzlerce müşteriye hizmet etmeye gittim. Sahip olduğum her şeyi işime verdim, zamanım, sevgim, dikkatim, gözyaşlarım ve hayatımın küçülmesini izledim. Geçmişte ele almam gereken konular, istekler ve ihtiyaçlar arka plana konuldu. İşletmem için sınır koymadım ve bu benim bir numaralı hatamdı.

***

Çoğunlukla kendime belki de yeterince istemediğimi düşünüyorum, belki kendime daha fazla verirsem, farklı olurdu. Ama bunun gerçek bir çözüm olmadığını biliyorum. İyileşmek, keşfetmek, yaşamak için zamana ihtiyacım vardı. Bu yılın başında havluya attım bulaşık bezi yerine. Ara vermenin zamanının geldiğine karar verdim. Yeni bir şey denemek için. Ve bir süre bu konuda son derece suçlu hissettim, bağlantı kurduğum tüm müşterileri ve satıcıları bırakarak, sonunda bir tane bulanlara bir seçenek götürdü.

Ama kendime hatırlatmak zorunda kaldım. Bu benim hayatım. Ve diğerleri için yaşamak istediğim kadar, hayatımda kendim için biraz yer açmam gerekiyor. Geceleri beni ayakta tutan şeylere, sadece gitmeyen konulara, düşündüğüm gibi dikkat etmeliyim. Burada yeni bir ülkedeyim, tam da bunu yapmaya çalışıyorum. Ve inanın bana, bunun için tonlarca yer açtım.

***

Gerçekten korkutucu, aslında yeni bir hayata başlıyor. Ve evet, çok fazla şüphem var. Bir hata mı yaptım? Hayatımla ne yapıyorum? Zamanımı harcıyor muyum? Fırıncı olmadığım için şimdi kimim? Kendimi sürekli olarak anlaşılan arkadaşlarla ve ailelerle karşılaştırıyorum. Zaten iyi ödeyen güvenli işlerde olanlar. Çalışan ilişkiler içinde olanlar. Bu şüphelerin ve hislerin ötesinde, kesin olarak üç şey biliyorum: Mola vermeme izin verildi. Ne yaptığımı bilmeme izin veriliyor. İşim tarafından tanımlanmıyorum.

Hayatta hiçbir şey reçete edilmez. Gitmesi gereken tek bir yol yok. Kapana kısılmış, boğulmuş, doymamış hissediyorsanız, istediğiniz zaman herhangi bir şeyi değiştirmenize izin verilir. İnternetten “İşimi plansız bıraktım” üzerine, benimle aynı şeyi yapan ya da yapmak isteyen insanlar hakkında yazıdan sonra yazı buldum. Biz işe koymak istemeyen tembel insanların dünyası mıyız? Hayır, sanmıyorum. İşimi farklı bir yaşam, farklı bir rutin umuduyla terk ettim. Çünkü benimki beni delirtiyordu.

***

Ve işinizin güvenliğini ve tüm avantajlarını daha mutlu ve daha akılcı bir yaşam umuduyla bırakırsanız, lütfen bilin: Bu, şimdilik yeterli bir plan. Gerisi gelecek.

Bu yeni yaşamda gezinmenin ikinci haftasındayım. Ve kendimi süreci acele etmeye çalışırken, her şeyi anında çözmek için kendime çok fazla baskı uygularken buluyorum. Ama bu yazıyı yazmak yavaşlamam, sürecin tadını çıkarmam gerektiğini anlamama yardımcı oldu. Evet, yeni şeyler deneyimliyorum, ama bu tamamen yeni bir hayat değil. Ben her zaman bulunduğum kişiyim. Ve evet, korkutucu. Ama beni korkutan daha fazla şey yapmaya çalışıyorum.

Tokyo’da mutlak denenmesi gereken 8 vegan restoran … Dürüst olmak gerekirse, Japonya‘da vegan olmanın son zamanlarda daha kolaylaştığını düşünüyorum, bir kez daha, Batı’dan etkilenmeye teşekkürler. ayrıntılar kentimizde…

Tokyo’da mutlak denenmesi gereken 8 vegan restoran

Japonya beni her zaman hatırlayabildiğim kadar büyüledi. Çalışmak için seyahate çıkmadan ve daha sonra ziyarete gitmeden önce, şaşırtıcı ve aynı zamanda istikrarsızlaştırmanın benimkinden, İtalya’dan çok farklı bir ülkede olmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyordum.

Peaceful Dumpling

Daha önce Peaceful Dumpling üzerine yazdığım gibi: Japonya, Batı dünyasına gittikçe daha fazla açılmaya başlayana ve kırmızı et ve süt tüketmeye başlayana kadar uzun süre neredeyse vegan bir ülke olarak kullanılırdı (ikincisi, bugün Avrupa’nın ve Birleşik Devletler). Dürüst olmak gerekirse, Japonya’da vegan olmanın son zamanlarda daha kolaylaştığını düşünüyorum, bir kez daha, Batı’dan etkilenmeye teşekkürler: yıllar önce, Tokyo’da okuduğumda, hatta vejeteryan korkutucu görünmek bile. Tokyo’yu tekrar ziyaret ettiğimde, 2018’de, çok daha fazla seçenek ve restoranın ortaya çıktığını gördüm.

Brown Rice Café

Tokyo‘daki mutlak en sevdiğim vegan restoranlarımdan biri kesinlikle sessiz bir köşeye gizlenmiş şık Omotesando bölgesinde yer alan Brown Rice Café. Seçebileceğiniz çeşitli yemekler sunan rahat, aydınlık ve havadar bir alandır. Örneğin, popüler Bamboo Basket Buğulanmış Sebze Seti, kahverengi pirinç, organik miso çorbası ve Japon turşusu eşliğinde bir bambu sepette buğulanmış 10 farklı renkli sebze (dolayısıyla adı…) içerir. Ayrıca tofu limonlu cheesecake ve soya dondurması gibi bitki bazlı tatlılar da sunarlar. Yemekleri basit görünebilir ancak sizi kandırmasına izin vermeyin, besleyici, sağlıklı ve lezzetli!

Kyushu Jangara Ramen

Eğer bir ramen hayranıysanız, benim gibi, kesinlikle Kyushu Jangara Ramen mağazalarından birine gitmelisiniz. Bir vegan zinciri değiller ama hayatımda tattığım en iyi vegan ramenlerden birini sunuyorlar! Et suyu soya sosu bazlı ve yani lezzetli. Sadece sipariş verirken dikkatli olun çünkü size bir yumurta eklemek isteyip istemediğinizi sorabilir.

Saido

Saido Japon yemekleri sunan yeni açılan bir vegan restoran. Öğle yemeği akşam yemeğinden daha ucuzdur, ancak bölgede hızlı bir şekilde popüler hale geldiği için yakınlarındaysanız mutlaka kontrol etmenizi öneririm!

Shojin-ryori

Veya, ayrılmaya devam ederseniz, öğle veya akşam yemeği yemeyi öneririm. Sougo, Roppongi’de: Shojin-ryori’de (Budist mutfağı) uzmanlaşıyorlar ve yemeğinizin ne kadar güzel ve lezzetli olacağına inanmayacaksınız. Bazı yemekler vejeteryan olduğu için hiçbir sorun yaşamadan vegan olabileceğinden, gitmeden önce tam vegan bir kurs isteğinde bulunmayı unutmayın.

BonBon

Shinjuku‘daki Lumine alışveriş merkezinde bulunan kablolu BonBon mutlaka denenmeli. Kimse inanmaz ama bu tatlılar bitki bazlıdır! Kreplerden Fransız usulü tost ve parfüme, hepsi de yumurta ve süt olmadan yapılır ve dilediğiniz gibi tat vermeniz için çay sipariş edebilirsiniz.

Japonlar yemek ustaları, bunu hepimiz biliyoruz. Başka bir ülkeden bir yemek alırlar ve daha iyi yaparlar! Biraz değiştirmek ve bir öğün için geleneksel yemekleri atlamak istiyorsanız, kesinlikle bir pizza tavsiye ederim. Bu yerle ilgili en iyi şey, en iyi hamuru dışında, veganlar için şart olan pizzanızı özelleştirebilmenizdir! Benim tabağımda basit domates sosu, mantar ve şifalı otlar vardı.

Tokyo Cafè

Eğer Haneda havaalanındaysanız ve bazı vejeteryan yiyecekler için çaresizseniz ve döndüğünüz her yerde, dashi (balık suyu) veya et ile kontamine olmuş bulaşıklar bulmuş gibi görünüyorsunuz, endişelenmeyin… -Sağlıklı Tokyo Cafè senin arkadaşın! Web sitelerinde belirtildiği gibi, kaliteli malzemeler, rafine, yenilikçi tatlar ve göze hoş gelen gurme lezzetleri, herkesin hayatında ihtiyaç duyulan sağlığı sağlamak istiyorlar. Salatalar, sandviçler, çorbalar, köriler, lazanya ve tatlılar sunarlar. İpucu: Sağlıklı Tokyo Cafè, check-in alanından önce bulunduğu için, herkes oraya gidip eğlenebilir!

Jiyugaoka

Tamamen vegan bir restoran olan Jiyugaoka‘nın serin semtinde yer almaktadır. Menüde hem Japon hem de batı yemekleri servis edilir. Yeni başlayanlar için gyozalarını, daha sonra da ana eriştelerini, körili pirinçlerini veya makarnalarını öneririm. Aralarından seçim yapabileceğiniz çok sayıda tatlı da var ve burası uygun fiyatlı olduğundan yemekler arasında seçim yapmak için endişelenmenize gerek yok, hepsini deneyin; hayal kırıklığına uğramayacaksınız…