Hamilelikte Sürekli Hastalıklar
Hamilelikte Sürekli Hastalıklar … “Şeker hastası olan kadınların hamile kalmadan önce ve hamilelik süresince doktor kontrolünde kan şekerinin düzenlenmesi önemlidir…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Hamilelikte Sürekli Hastalıklar
ŞEKER HASTALIĞI
Şeker hastalığı, vücudumuzun yeterince insülin hormonu üretememesi durumunda ortaya çıkan bir hastalıktır. İnsülin hormonu kan şekerinin vücutta kullanımını sağlar. Vücut bu hormonu üretmediğinde ya da az ürettiğinde kan şekeri kullanamaz ve çeşitli organlarda birikerek, bu organların işlevini engeller. Tedavi edilmediğinde kandaki şeker miktarı yükselir, kan damarları, sinirler, gözler ve böbreklerde kalıcı zararlara yol açabilir.
Şeker hastalığı kadınlarda hamilelik öncesinde veya hamilelik sırasında da ortaya çıkabilir. Anne karnındaki bebeğin sağlığının ciddi biçimde etkileyen ve bebeklerin özürlü doğmasına neden olan bir hastalıktır.
Hamileliğin planlı gerçekleştirilmesi, hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında sürekli doktor kontrolü ve iyi bir tıbbi akımla şeker hastalığı olan kadınların çoğu sağlıklı bak sahibi olabilmektedirler.
ŞEKER HASTALIĞA DOĞACAK BEBEĞİNİZİ NASIL ETKİLER?
Şeker hastası olan kadınların hamile kalmadan önce ve hamilelik süresince doktor kontrolünde kan şekerinin düzenlenmesi önemlidir. Aksi halde bebekler ciddi sorunlarla doğabilirler. Şeker hastalığı olan kadınların bebeklerinde şu tür sorunlar görülebilir:
*Kalp hastalıkları
*Noral tüp defektleri
*Erken doğum
*İri bebek
*Zor doğum-doğum zedelenmesi
*Nefes alma sorunları
*Sarılık
*Düşük kan şekeri
HAMİLELİK ÖNCESİ SEKER HASTALIĞI
Bebeğin hayati organları anne karnına düştüğü ilk haftalarda oluşur, Dolayısıyla bebekte olabilecek özürlerin pek çoğu hamileliğin ilk haftalarında, yani kadın daha hamile olduğunu anlamadan önce oluşmuştur. Şeker hastalığı bebeğin organlarının oluşumuna zarar verebilen bir hastalıktır. Eğer şeker hastasıysanız, siz daha hamile olduğunuzu anlamadan bebeğiniz zarar görmüş olabilir. Bunu önlemek için hamile kalmadan önce kandaki şeker miktarını kontrol altına aldırmanız gereklidir. Böylece bebeğinizin özürlü doğma ihtimalini büyük oranda azaltabilirsiniz. Ayrıca bu kontrol, düşük, ölü doğum, normalden fazla kilolu bebek ve ortaya çıkabilecek diğer sorunların riskini de azaltacaktır.
Seker hastalığı basit kan testleriyle tespit edilebilen bir hastalıktır. Şeker hastalığı olan bir kadın hamile kalmayı planladığında, kandaki şeker miktarını belirlemek için birkaç ay düzenli olarak bu test uygulanır. Böylece kandaki seker oranının hamilelik için güvenli olup olmadığına karar verilir. Bu test ayrıca hamilelik süresince kandaki şeker oranının düzeyi hakkında da bilgi vermektedir.
Hamilelik öncesinde şeker hastalığı nedeniyle ilaç kullanan kadınlar için hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında ilaç miktarının düzenlenmesi gerekmektedir. Ağızdan alınan ilâçların bazıları özürlü bebek doğuma riskini arttırmaktadır. Bu nedenle ağızdan alınan bazı ilaçlar insülin ile değiştirilmelidir.
Bütün kadınlar nöral tüp defektlerinin önlenmesi için hamilelikten bir ay önce 400 mikrogram folik asit içeren vitamin almalıdırlar. Hamilelik öncesi şeker hastalığı olan kadınların nöral tüp defekti olan bir çocuğa sahip olma riski arttığından, folik asit almak özellikle önemlidir.
Hamilelikten önce bu kadınlar 400 mikrogramdan fazla folik asit alıp almama konusunda mutlaka doktorları ile konuşmalıdır.
HAMİLELİK DÖNEMİ ŞEKER HASTALIĞI
Hamilelikte şeker hastalığı en sık görülen gebelik sorunlarından birisidir. Genellikle hamileliğin ikinci yarısında ortaya çıkar.
Hamilelikte şeker hastalığı olan birçok kadında acıkma, susama gibi belirtiler olmakla birlikte diğer belirtiler gözlenmeyebilir. Doğumdan sonra kan şekeri düzeyi normale dönmektedir.
30 yaşın üstündeki kadınlar, aşırı kilolu olanlar, ailesinde şeker hastalığı olanlar, aşırı kilolu bebek (4000 gramdan fazla) doğuranlar ve ölü doğum yapanların şeker hastalığı riski daha yüksektir.
Hamilelikte şeker hastalığı olma riski olan kadınlar, hamileliğin ilk aylarında doktora gittiklerinde şeker hastalığı açısından test edilmeli, sonuçlar normal olsa da hamileliğin 24. ve 28. haftalarında test tekrarlanmalıdır. Hamile kadın 25 yaşın altında ise ve şeker hastalığı açısından risk taşımıyorsa test yapılmayabilir.
Hamilelik döneminde şeker hastalığı olan kadınların çoğu diyet ve egzersiz ile kan şeker düzeylerini kontrol altında tutabilirler.
YÜKSEK TANSİYON
Yüksek tansiyon, gebelikte ortaya çıkabileceği gibi, gebelik öncesinde de oluşabilir. Kan basıncının sürekli yüksek olması ile karakterize olan bir problemdir. Kan basıncı kişiden kişiye değişmektedir. Hamile olmayan yetişkinlerde büyük tansiyonun 120, küçük tansiyonun 80 civarında olması normal kabul edilmektedir. Kan basıncı 140/90 mmHg. ve üstü olduğu durumlarda yüksek tansiyondan şüphelenilebilir. Hamilelik dönemi boyunca tansiyonda belli değişmeler gözlenebilir. Gebeliğin ortalarında tansiyon ve nabzın hafif düşmesi ve gebelik sonlarına doğru gebelik öncesi düzeylere ulaşması normaldir.
Yüksek tansiyon gebelikte önemli problemlere yol açabilecek bir sorundur. Bu problemler arasında bebeğin düşük doğum ağırlığında olması, doğum öncesi bebeği taşıyan kesenin yırtılması gibi sorunlar sayılabilir. Kronik yüksek tansiyon gebelik zehirlenmesine yol açabilir.
Kan basıncının gebelik takipleri sırasında düzenli olarak izlenmesi gebelik süresince gelişebilecek veya daha önceden var olan yüksek tansiyon riskini belirlemede en kolay yoldur.
Gebelik zehirlenmesi, yüksek tansiyon nedeni ile bebeğin düşük tehlikesine girmesi veya erken doğmasına yol açan ve annenin de hayatını tehlike altına sokan önemli bir durumdur. Erken dönemde tespit edilirse yatak istirahati önerilir. Çok nadir de olsa ciddi seyir söz konusu olduğunda annenin hayatı tehlikede olabilir.
KALP HASTALIKLARI
Doğurganlık çağında olan bazı kadınlarda doğumsal ya da sonradan oluşan kalp hastalıkları olabilir.
Doğuştan olan kalp hastalıklarının ciddiyeti kişiden kişiye değişir ve gebelikte yaratacağı sorunlar da hastalığın tipine ve ciddiyetine göre farklılık gösterir. Sonradan ortaya çıkan kalp hastalıkları ise genellikle romatizmal kalp hastalıklarıdır. Romatizmal ateş denilen bir enfeksiyon nedeniyle oluşur ve kalp kapakçıklarıyla ilgili sorunlara neden olur. Zamanında tedavi edildiği zaman önemli bir sorun yaratmazlar.
Kalp hastalığı olan hamile bir kadının bebeğinde ciddi tehlikeler baş gösterebilir.
Kalp hastalığı olan kadınların hamilelik öncesinde ve hamilelik süresince doktor kontrolü altında olmaları önemlidir. Gebelik ve doğum kalbin daha fazla çalışmasına, yükünün artmasına ve yeni streslere neden olur. Bu durum hem annenin hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkiler. Erken ve düzenli doktor kontrolü kalp hastalığının yarattığı problemlerin kontrol altına alınmasını sağlayacaktır.
KALP HASTALIĞI BEBEKLERİ NASIL ETKİLER?
Kalp hastalığı olan 100 kadından 5’in de hastalık bebeğe geçmektedir.
Kalp hastalığı olan annelerin erken doğum yapma ve düşük kilolu bebek doğurma riskleri de çok fazladır. Erken doğum ve düşük kilo ile doğan bebeklerde çeşitli gelişme gerilikleri, nefes alma zorlukları, zihinsel gerilik gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.