Hayata Dair

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (2’nci bölüm)

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (2’nci bölüm) … “Sadece akıllarını ve Kitab-ı Mukaddes’deki “On Emir” ve “Dağ Vaazi” gibi ilâhi vahyden parıltılar içeren bölümleri kullanmak, aklî delil ile uyuşmayan…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

İslam’da İnsan Hakkı ve Adalet Kavramları üzerine (2’nci bölüm)

İlâhî vahyin tahrif edilmemiş nihaî metni de bizim elimizde olduğuna göre, “insan hakkı”, “adalet”, “hukuk devleti” terimlerini kullanan bizler, olsa olsa sadece “hukuk devleti” söz konusu olduğunda, böyle yerleştiği için ister istemez benimsediğimiz ve kullandığımız bir terimi kullanıyoruz, yoksa kavramları başkalarından almıyoruz.

“On Emir” ve “Dağ Vaazi”

Batı düşüncesinde niçin özel terim icat etme gereği duyuldu? Çünkü Tevrat ve İncil’in aslî metinleri ellerinde yoktu. Sadece akıllarını ve Kitab-ı Mukaddes’deki “On Emir” ve “Dağ Vaazi” gibi ilâhi vahyden parıltılar içeren bölümleri kullanmak, aklî delil ile uyuşmayan, ne var ki gelenek gereğince Kitab-ı Mukaddesde yer alan parçaları ise görmezlikten gelmek zorunda sebeple, “İlâhî-Tabiî Hukuk” düşüncesine vardılar ve gücü elinde tutanlara karşı, İlâhî-Tabiî Hukuk düşüncesini çıkararak İlâhî vahyin gerçek değerlerini savunmuş oldular.

“İlâhî vahy tahrif edilmediği için”

Buna karşılık; İslâm Aleminde, İlâhî vahy tahrif edilmediği için, Batılaşma döneminden önce, “hukuk devleti” gibi terimlerin kullanılmasına gerek yoktu. İlâhî vahye uyulmasını istemek, “İnsan hakkına ve adalete uyulmasını, Temel Hukuk ilkelerine bağlı kalınmasını istemek” demek oluyordu. Bu sebeple, Batılaşma döneminin başlangıcında, Tanzimat hareketini başlatan Gülhane Hatt-1 Humâyunu’nda bile, “Hukukun üstünlüğü ilkesi ve hukuk devleti” gibi terimlerin ardındaki kavramlar için şeriat” terimi kullanılmıştır.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu