Hayata Dair

Veda Hutbesinin İnsan Hakları yönünden kısa tahlili (4’üncü bölüm)

Veda Hutbesinin İnsan Hakları yönünden kısa tahlili (4’üncü bölüm) … “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi sırf birbirinizle tanışasımız diye milletlere ve küçük küçük kabilelere ayırdık.” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Mehmet ŞENER

Veda Hutbesinin İnsan Hakları yönünden kısa tahlili (4’üncü bölüm)

Hz. Peygamber (s.a.v.), faizi ve tefeciliği yasaklarken, kan dâvasını kaldırırken bunları önce kendi yakınlarında uygulamış ve böylece uyulması gereken örnek bir davranış sergilemiştir.

“Teammüden, bilerek haksız yere adam öldürmek kısası gerektirir” sözü ile yukarıda temas ettiğimiz cana kastetmek, kan davası güderek öldürmek gibi cinayetlerin cezası belirtilmiş olmaktadır.

“İnsanların eşit olduğunu kesin çizgilerle gözler önüne sermiştir”

“Ey insanlar! Rabbiniz bir, babanız birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Allah yanında en değerli olanımız. O’na en çok saygı gösterip, emirlerine uyanınızdır. Arab’ın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur. (Eğer varsa) bu, ancak takva iledir.” Hz. Peygamber (S.A.V.) bu edebi ve veciz sözleriyle bütün insanların Rabbinin bir olduğunu, aynı anne babadan türediğini ve insanların eşit olduğunu kesin çizgilerle gözler önüne sermiştir. Fizikî eşitliğin esas olduğunu vurgulayan bir ayette: “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi sırf birbirinizle tanışasımız diye milletlere ve küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki sizin Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileri olanımızdır.” buyuruluyor.

“Sonunda Rasûlullah’ın dostu Üsâmeyi elçi olarak gönderdiler”

Bir hadiste de: “İnsanlar tarağın dişleri gibi eşittirler.” buyurulmaktadır. Bu ayet ve hadislere göre insanların fizikî yapılarından gelen; cinsiyet, irk, renk, dil, soy-sop ve benzeri faktörler, hiçbir zaman eşitliği zedeleyecek ve üstünlük sağlayacak nitelikte değildir. 0 halde bütün insanlar, insan olmaları itibariyle eşittirler. Kanun nazarında herkes eşittir ve prensip itibariyle eşit muameleye tâbidirler. Kureyşten asîl bir kadın hırsızlık yapmış, bu durum ailesine ağır gelmişti. Bunun cezasını affettirmek için bir yolunu araştırıyorlardı. Sonunda Rasûlullah’ın dostu Üsâmeyi elçi olarak gönderdiler, o durumu arz ettikten sonra, Hz. Peygamber bundan hoşlanmamış ve bunun üzerine: “Sizden önceki milletlerin helak olmalarının sebebi şudur ki: İçlerinden şerefli birisi hırsızlık edince onu bırakır, cezalandırmazlar; zayıf birisi hırsızlık edince ona el kesme cezasını uygularlardı. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fâtıma da hırsızlık etse, şüphesiz onun da elini keserdim.” 10 buyurarak herkesin kanun önünde eşit olduğunu belirtmiştir.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu