Hayata Dair

Felsefî Temeli İslâm’da “insan hakkı” kavramı (9’uncu bölüm)

Felsefî Temeli İslâm’da “insan hakkı” kavramı (9’uncu bölüm) … “’Sevgi dini’ olduğunu iddia eden Hıristiyanlık uygulamasının nüfuz dönemlerinde olduğu gibi “yakma cezası”, İslâm’da kesin olarak yasaktır…” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi

Felsefî Temeli İslâm’da “insan hakkı” kavramı (9’uncu bölüm)

Ancak; eylem özgürlüğünün sınırını aşanlar için getirilen cezalar da Islâm’da yine insan hakkı temeline aykırı olamaz. “Medînet-un-Nebi”nin, Örnek Peygamber Devletinin kurulmasından bir süre sonra “Karşı-Devrim” başladığı ve güçlendiği için, en önemli sapmalardan birisi Ceza Hukuku alanında meydana gelmiştir.

Oysa bu alan bir yandan insan hakları alanındaki “eşitlik adaleti”ni ilgilendirirken, diğer yandan da “herkese istihkak ve liyakatine göre” ilkesini, “kıst”ı, “oran ve liyakat adaleti”ni ilgilendirir. “Eşitlik adaleti” açısından, kimseye insanlık haysiyetine aykırı ceza verilemeyecektir. “Sevgi dini” olduğunu iddia eden Hıristiyanlık uygulamasının nüfuz dönemlerinde olduğu gibi “yakma cezası”, İslâm’da kesin olarak yasaktır. İslâm Aleminde münferit bir-iki uygulama olmuş ise de bundan “ehl-i şer” değil “ehl-i örf” sorumludur.

Homoseksüelliğin cezasının “yakma” olduğuna ilişkin iddiaların mesnedi yoktur. Her halde bu gibi iddialar Imamiyye Mezhebine sonradan girmiştir. Abdullah Ibn Sebe de sonradan uyduulan, hiç yaşamamış bir “roman kahramanı” olduğu için, Sebe’iyye inancına mensup olanlar Hazret-i Ali’nin yaktırdığı gibi iddialar da ustalıklı bir tertip ile, Beni Kurayza uydurmasına benzer biçimde, Ali’yi de, Resül-i Ekrem (S.A.) gibi sevimsiz ve korkunç göstermek için uydurulmuş iddialardandır. İşkence de Islâm’da kesin olarak yasaktır. Hazret-i Ali, Resûl-i Ekrem’den (S.A.) naklen, “kuduz köpeğin ölüsüne dahi müsle yapmayın, bir uzvunu kesmeyin” hadisini beyan eder.

Yine Emir-ul-mü’minîn Ali; suç işlenmemiş ise, “teşebbüs dolayısı ile o suçun cezasının verilemeyeceğini”, ancak fesadı önleme tedbiri alınabileceğini müteaddid defalar tekrarlamıştır.

“Recm” cezası Kur’an-1 Kerim’de yer almaz. Esasen İslam’ın bütün ceza sisteminde aynı temel özellik görülür. Başkasına zarar verilmemiş ise, başka bir yere sürülerek orada islah edilir. Hürriyeti bağlayıcı ceza dahi hücre cezası şeklinde uygulanmaz. Ancak, gerçek anlamda bir “rehabilitasyon” ve “entegrasyon” merkezine gönderilerek, hürriyeti tamamen engellemeyerek, islah amaçlı bir sürgün cezası uygulanabilir (Maide, 5/38), Tövbe edenlere. faal nedamet gösterenlere, bu tedbirin (cezanın) uygulanmasına da gerek kalmaz (Maide, 5/ 34).

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu