Veda Hutbesinin İnsan Hakları yönünden kısa tahlili (3’üncü bölüm)
Veda Hutbesinin İnsan Hakları yönünden kısa tahlili (3’üncü bölüm) … “Bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.): ‘Kim malini, canını, dinini, ırz ve namusunu korumak için mücadele ederken öldürülürse o şehittir’ buyurmuştur.” ayrıntılar hayaldefterim de…
Prof. Dr. Mehmet ŞENER
Veda Hutbesinin İnsan Hakları yönünden kısa tahlili (3’üncü bölüm)
“Irz ve namuslarınız da her türlü tecavüzden korunmuştur.” ifadesi de kişilerin ırz ve namusunun muhterem ve dokunulmaz olduğunu kesin çizgilerle belirlemektedir. Buna göre kişinin özel hayatının tecessüsü, gizli yönlerinin araştırılması, âile hayatı ile ilgili sırların ifşå edilmesi haram ve yasaktır. Kişinin harimi anlamına gelen “harîmü’r-racül” diye bir terim vardır ki bu, hukuki anlamda bir insanın koruması, himâye etmesi üzerine vâcip olan şey demektir. Başka bir ifade ile başkasının, kişiye haksız yere tecavüzü halinde hukuk kuralları çerçevesinde müdahale edeceği, savunacağı şeylerdir ki bunlar, dilimizde ırz ve namus kelimeleri ile ifade edilirler.
“…kişinin canına, malına, ırz ve namusuna…”
İslâm hukukuna göre kişinin canına, malına, ırz ve namusuna, aile efradına yani harimine dışardan haksız bir saldırı olduğu zaman onları koruma ve gerekirse saldırıyı defetme yani meşru müdafaa hakkı tanınmıştır. Bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.): “Kim malini, canını, dinini, ırz ve namusunu korumak için mücadele ederken öldürülürse o şehittir” buyurmuştur. Allah Rasûlü, bu açıklamaya çalıştığımız; can, mal, ırz ve namus gibi kişinin doğrudan şahsı ve ailesiyle ilgili şeylerin oldukça önemli olduğunu göstermek ve bunu vurgulamak amacıyla, bu tarihî hutbesinin hemen başında buna yer vermiş ve tebliğ ettiğine dair muhataplarından söz almıştır.
“Tefecilik gibi bir sömürü düzenini yasaklamış”
“Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerekir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız. Allah’ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır” sözleri yukarıda açıklamaya çalıştığımız, mülkiyet hakkı ile malların dokunulmazlığı ve haksız kazancın yasak olduğu hususları ile doğrudan ilgilidir. Yani Hz. Peygamber, bu değerli sözleriyle tefecilik gibi bir sömürü düzenini yasaklamış ve ortadan kaldırmıştır.
“Cahiliyet devrinde görülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır” sözleri de kişi dokunulmazlığı, yaşama hakkı, toplum düzeni ve sosyal güvenle doğrudan ilgili olup, kan davalarının kaldırılmasıyla, toplumu altüst eden anarşi önlenmiş, bunların yerine kardeşlik ilkesi tesis edilmiştir. Şurası bir gerçektir ki, bu emir ve yasaklar kâğıt üzerinde kalmamış, bizzat Hz. Peygamber tarafından toplum hayatına uygulanarak ideal manada bir İslâm birlik ve kardeşliği tesis edilmiştir. İşte bu nesil dünyada benzeri görülmemiş örnek bir nesil olmuştur.